Yeraltı ✅ 44

Yeraltı pek benlik bir film değil sanırsam. 1 saat 45 dakikalık bir şey izledim ve ne anlatmak ne vermek veya ne hissettirmek istediğini bir türlü anlamadım. Pek tabi filmin amacıda böyle bir bilinmezlik işte insanın iç dünyası da böyle anlayamadığınız şeylerle doludur gibi ise de bunu başarılı bir sunuş olarak göremiyorum.

Göremiyorum çünkü düzensiz ve manasız bir anlatıma sahip. Kimi filmler karmaşıktır, kimisi kartlarını açık oynar ya da türlü türlü daha tonlarca anlatım stili vardır fakat burada stil yok. Yani film sanki ben bir şey anlatmak ya da göstermek istemiyorum der gibi ilerliyor. Bir karakter üzerinden belki çok da önemli olmayacak fakat yönetmen ile büyütülebilecek bir konu var elde ama o kadar düzensiz bir anlatım ki spot ışıklarının altında olan şey konu, duygu, sinematografi ya da herhangi başka değerlendirilebilecek şey değil. Tüm bu karmaşa filmin spot ışığı. Odaklanmak gereken çok daha önemli şeyler varken gelip burda karmaşayı ortaya koymak çok anlamsız geliyor bana.

Yer yer sinematografik olarak çok başarılı sahneler var ve Engin Günaydın benim gerçekten en sevdiğim aktörlerden biri. Bu filmin benim açımdan en önde gelen pozitif noktaları. Nispeten daha iyi olan daha doğrusu daha iyi olabilecek bir son bölümde belki bir pozitif olarak eklenebilir. Ki filmin en derli toplu olmaya yakın kısmıda orası fakat orada bile ana karakterin düzensizliği sebep gösterilerek gene bir şeyler oluyor ve tüm o heh oluyo galibalar tekrar yere çakılıyor.

Filmi izlerken hep bir şeyler karalayıp karalayıp çöpe adama adamların notlarını birleştirip okur gibi hissettim. Kısa sekanslar olarak bakıldığında ümit vadeden fakat hepsini toplayınca farklı yazarların en iyi kitaplarından birer cümle alınarak toplanmış bir ürün gibi. Ne anlatmak ya da ne anlatmamak istediğini ben anlamadım. Belki gerçekten iyi bir filmdir.

44