Star Wars: Splinter of the Mind's Eye ✅ 61

1978, by Alan Dean Foster


Bu olmadı be sanki. Yani okurken baya zevk aldım aslında ama arada aşırı basite kaçılmış ilerlemeler ve parçalar vardı ki görmezden gelemedim. Hee yine de eğlenceliydi yalan yok. Fırında pişti, pişti, pişti ama nasıl olduysa yine pişmemiş bir yemek servis edildi. 

Bi kere kimse kusura bakmasın ama bu kitaptaki Vader'ı kabul etmiyorum. Tamam şu ana kadar çıkış sırasıyla takip ettiğim film ve çizgi romanlarda en fazla 2 kez görmüş olabiliriz fakat bu kadar Vader'lıktan uzak bir Vader gerçekten üzücü. Sanki huzur evinden çıkan bir Vader gibi hem aklı hem fiziki hem gücü yavaş. Hiç o aşırı süper ultra mega güçlü korkunç adam şeyini veremiyor ama herkes ona öyle davranıyor, bu tezatlıkta beni boğum boğum boğuyor. Tamam o an güçlü olmayışına sebep arasan bi bok bulursun ama evrenin sınırları içerisinde gerçekçi gelmedi bu Vader ki tüm ürünlerin içinde de en eğreti Vader budur herhalde. Hadi Luke bir şekil çok güçlendi falan filan da Vader'ı o hallere düşürmezsin ya, gidip kendiyle savaşabilecek biri varken onu bırakmaz ya da vaktini Leia'yla o an harcamaz gibi geliyor bana.  Kötü çizgi film karakterleri gibi yenilen ama her bölüm tekrar gelen bir adama evrilmiş. Tom ve Jerry'nin Tom'u değil bu adam aga bu ne ya. Mesela ne bileyim bi Force'la adam boğar Vader bu kitapta hiç yok bu. Ne yani Death Star patladı babanın güçleri mi sıfırlandı. Yok yani ne kadar zorlarsan zorla o son oturmuyor aklıma. Hadi Vader'lı kısmı da atlıyayım Halla'yı napıcaz. Tamam kitap boyunca hep garipti ama son kısımda daha da bir garip haller. Garip derken kendi o ana kadar oluşturduğu karakterden daha da ters hareketler falan demek istediğim. Anlamadım ben aga. 

Sonu bir kenara koyarsak ben eğlendim he. Tamam buradaki eğlenceye sebep kitabın kendi özelliklerinden çok Lucas'tan gelen dünyanın güzelliğiydi. Star Wars'ın o geniş çok bilinmeyenli ve keşfetme hissini dibine kadar yaşatan yer altı kabilesi, abik gubik tehlikeli hayvanlar ve politika gibi etmenler çok etkili oluyor. Burada da kitabın yetersizliğini dönem dönem unutturmayı gerçekten başarıyor o etmenler ve kendini sürüklenir buluyorsun. Mesela hapisten kaçıştaki Yuzeemleri hayal etmek bu aralar en çok eğlendiğim şey olabilir ya da Luke ile Leia'nın yer altında ilerlemeleri güzel bir nefes alma durağıydı. Fakat gel gör ki bunlar gezegene düşüşlerini, sokakta kavga edişlerini, her şeyin bir an tam istedikleri gibi giderken bir anda tam zıttı gitmesi gibi kolaycılıkları ne meşrulaştırıyor ne de unutturuyor. Diyelim onları unuttuk  ama o 5 sayfalık son ne olacak. Her şeyi çok açıklayıcı anlatmış olsan falan bile 5 sayfa son bölüm olmaz ya. Çünkü öyle yapınca her şeyi iyi bile yapmış olsan kitabın sonunu geçiştirmişsin demek oluyor bu. Eğlendim ama çokça da kırıldım bu kitaptan. 


61
03.04.2021  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Magicka ❌

Golden Compass ✅ 78

Hangover ✅ 64