Kayıtlar

10 etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yazgı ✅ 100

Resim
  by Zeki Demirkubuz, 2001, 1h59min Çok iyi film. Hatta çok çok iyi bir film. O duygusuzluk, ruhsuzluk örtüsünün altından öyle duyguları kaşıyor ki filmi midende hissediyorsun. Planları, açıları, olayları, temposu, insan olmaya dair sadeliği,  varlığın ve yokluğun inanılmaz hissi, hatta tertemiz Türkçesi bile inanılmaz derecede iyi duygu geçiriyor ve filmin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor bence. Sadece Türk sineması değil bence tüm dünya filmciliği adına adım atan bir film bence. Filmlerin Allah'ı değil ben de film severlerin peygamberi değilim ama bir yokluğu ve ruhsuzluğu daha doğrusu duygusuzluğu ama asıl önemlisi insan olmak denilen basitliğin ne kadar basit olduğunu gösteren bu sadeliği daha iyi veren bir film bence yoktur. Bu durumda Albert Camus'un etkisi büyüktür kesinlikle ama uyarlanılan kitabı okumadığım için bir şey diyemiyorum. Aslında hepimizin içindeki o boş sayfaya, o boşluğa, renksizliğe, kimliğin ve sıfatların var olamadığı hiçbir sesin çıkmadığı o uzaya

Oldboy ✅ 100

Resim
  by Park Chan-wook, 2003, 2h Ne film be amına koyayım. Şiddet, intikam, cinsellik, günah hepsi filmi alıp tek başına kendi etrafında çevirme gücüne sahipken dengeli bir karışımla çok iyi yapılmış bol malzemeli bir güveç gibi birinin diğerini geçmediği, birbirlerinin tadını bastırmadığı aksine tatlarını yücelttiği mükemmel bir güveç. Bilmiyorum daha ne yazmalı. çok çok sefer izlediğim çok çok sefer de bayıldığım ve çok çok sefer özel bir film olduğunu tattığım nadide filmlerden biri. İçten içe farklı farklı noktalarıyla alakalı bir şeyler söylemeye yeltensem de her seferinde ne gerek var sadece tadını çıkar diyerek vazgeçiyorum. Bu filmi şöyle ya da böyle bir açıdan ele almaya ne gerek var. Her izlediğimde hayran kaldığım, her seferinde mükemmelliğine şaşırdığım ve hiç de eskiyormuş gibi gözükmeyen bir filme bir şeyler yazmaya ne gerek var. 100 18.11.2023

The Witcher ✅ 98

Resim
  by CD Projekt Red, 2007, 14.10.2023 Önden yazmaya başlayalım. Benim seride en sevdiğim oyun kesinlikle bu. Neden ve nasıl başladığımı bilmeden beni çok başarılı bir kurgusal dünyanın içine atan o oyun ve serideki tüm oyunlar arasında en en sevdiğim nokta Geralt'ın bir bok hatırlamaması. Etrafımızdaki dünya her zamanki haliyle devam ederken Geralt'ı yakından tanıyan bu dünyada kendi Geralt'ımı yapmak beni çok içine çekmişti. Anlatısındaki teknik eksiklikler benim hayal gücümle dolunca bambaşka bir oyun oluvermişti. Hala da en sevdiğim oyunlardandır. Evet çok kötü bir oynanışı var ama içinde olduğumuz adam ve dünya beni ilk andan itibaren o kadar içine çekiyor ki göz ardı etmek ve hatta iyi olduğunu bile düşünmek oldukça kolaylaşıyor.  Bugün kitapları bitirmiş bir oyuncu olarak Geralt her ne kadar hafızasını kaybetse de gerçek bir Geralt hafızasıyla oyun serisine başlıyorum. Ne ben, ne Geralt, ne de Witcher evreni o ilk oynadığım halinde değil. Daha dolu, daha bilgili ve ki

Babam ve Oğlum ✅ 100

Resim
  by Çağan Irmak, 2005, 1h52min Top gibi oldum amk daha ne yazayım. 100 14.06.2023

Borderlands 2 ✅ 95

Resim
  by Gearbox Software, 2012, 07.03.2023 Sanırım artık yazabilirim. Bu yazıyı oyunu bitirdikten sonra değil tüm ana dlc'leri bitirdikten sonra yazıyorum... ve bu tam anlamıyla bir hataymış. Ana oyunu her zamanki gibi ayıla bayıla oynadım çünkü BL2 benim için özel bir oyun. Oyun oynamaya karşı bakışımın değişmeye başladığı dönemin oyunlarından. Co-op oynamayı sevmediğimi, çoğu oyuncudan daha yavaş oynadığımı ve oyunları içime çekerek hissederek içinde kaybolarak oynadığımı fark ettiğim ilk oyunlardan biri. Öyle bir oyun ki hikaye ve anlatımı hiç ana plana almamasına rağmen çok iyi bir hikaye ve anlatım sunan, garip dünyasıyla oynanışı çok iyi harmanlayabilen, karakterleri işleyebilen ve sevdirebilen garip bir oyun. Gözümde gerçekten ap ayrı bir oyun.  Sorun ne peki? Temposu düşük, bir şey anlatmayan dlc'ler.  Bir şey anlatmamak olayı bu oyun özelinde oldukça önemsiz aslında ama ana oyundan sonra bir anda gelen o önemsizlik hissi darma duman etti beni. Korsanlı, Torgue'lu, Ham

Need for Speed: Most Wanted ✅ 95

Resim
  by EA Black Box, 2005, 09.01.2023 Bu normalde yoktu ama içimden geldi. Antalya'ya gitmeden önce bir anlık arzuyla "ulan most wanted mı oynasam" dedim ve oynamaya başladım. Aslında bu oyuna ilk başlayış tarihim 2007 falandır. O zamanlar oyunları bitirmek için değil oynamak için oynardım ondan dolayı bu zamana kadar hiç bitirmişliğim yoktur. Bir de zor gelirdi ya bana oyun. İlk Blacklisti geçtikten sonra çok oynamak istemezdim. Bu oyunla ilgili en unutamadığım bilgi Haluk amcanın oyunu çokça kez bitirmesi. He bir de oyunu otomatik vitesle değil manuel vitesle oynaması. Tabi ben Sülo'nun yalancısıyım kendi görmüşlüğüm yoktur.  O dönem hatırlıyorum, bu oyunu bitirebileceğime dair bir pırıltı bile yoktu içimde ki böyle bir amacım da hiç yoktu. Baya uzunca bir süre de durum hep bu şekilde kaldı ta ki bu güne kadar. Onca yıllık arada onlarca farklı yarış oyunu oynadım hiçbiri bundan aldığım tadı, zevki, hissi veremedi. Bu sadece nostaljik bir his sebebiyle de değil. O döne

Neon Genesis Evangelion ✅ 100

Resim
S01-B01 Angel Attack by Kazuya Tsurumaki, 23min, 04.10.1995 Çok iyi çizilmiş lan. Ama baya iyi çizilmiş baya baya. Ama ilk bölüm adına ortada bağlam eksikliği fazla, diyaloglar bok gibi (belki altyazıdandır).İlk bölüm için görsel şölen taşıdı ama sonrası için daha fazla bağlam ihtiyacı kesin. 77 23.01.2023 S01-B02 Unfamiliar Ceilings by Kazuya Tsurumaki, 23min, 11.10.1995 Daha fazla context ama daha anlatacak çok şey var. Bir de dizinin standardı çok yüksek. 79 23.01.2023 S01-B03 The Silent Phone by Hiroyuki Ishido, 23min, 18.10.1995 Çok iyi ya. Niye bilmiyorum ama anlatma şekli, sunuş şekli çok yakışıyor. Başta kopuk diyorsun sonra evet abi bu bir stil, bir tercih ve çok yakışan bir tercih olduğunu kavrıyorsun. Melankolik haller, makineyle birleştikçe daha da içi boşalan varoluş ama yine de bir şeyler hissetmeye dair açlık ve çaba... Ama hiç düzeltemeyeceği eksik 20 dakika olması. Ben anlamıyorum ne ara başladık ne ara bitti ama milyar yıllık japon geleneği elden ne gelir.  85 24.01.2

The Godfather ✅ 99

Resim
  by Francis Ford Coppola, 1972, 2h55min Çok iyi film ya. Çok çok iyi bir film. Öyle böyle iyi bir film değil aşşırı iyi bir film. Her karesi her anı her sahnesi ayrı bir iyi. Bu büyülü bir film. Öyle parıl parıl parıldayan, öyle ışık saçan büyülerden değil. Bu bir insan büyüsü, yetisi olmayan varlıkların en güçlü büyüsü. Gece karanlığında kaybolmak gibi bir büyü, olmayan bir şeyi vaat eden dğil de varlığından yıllarca haberimizin olmadığı bunca zamandır sakladığımız bir büyü. Bu aslanın avına 40 gün önceden karar verip 40 gün ortalıkta gözükmemesi gibi bir büyü. Belki en iyi film değil belki serinin bile en iyi filmi değildir ama çok büyük film. Öyle büyük bir film ki şu ana kadar en az 5 kez izledim ve hepsinde de aynı hatta daha fazla büyülendim. Hatta öyle büyülendim ki ikinci filmi izlemeye hep korktum bir kere olsun cesaret edemedim. Bu böyleyse ve öteki daha iyiyse artık nasıl bir euphoria yaşayacağım diye korktum bu zaten çok iyi bir eklemeye gerek yok diye korktum ya ikinci fi

Sword of Destiny ✅ 98

Resim
  by Andrzej Sapkowski - trl David French, 1992, 04.03.2023 # Yatmadan bir çift laf. Bounds of Reason çok iyi hikaye. Geralt'ı Geralt yapan neredeyse her şeye değinen çok ama çok başarılı bir hikaye. İki farklı türün, iki farklı Witcher'ı, iki farklı hayatı anlamlandırma çabası ve bunlardan ejder olanı Geralt'a o eksikliğini hissettiği anlamı vermeyi başarıyor. Geralt'ın bir çocuk istemediği halde Child of Surprise istemesi ( kural olan değil çünkü çocuğu ayan beyan biliyor), sonra bunun üzerine hiç gitmemesi, sonra bunu kovalaması sonra yine kovalamaması bu seride anlamakta en büyük sorun yaşandığım kısım. Önce bu evrenin en büyük gücü Destiny, sonra Destiny'den kaçış, sonra bulunan bir amaç üzerine hem Geralt hem de Yen'in farklı bir perspektif kazanmaları. Hikayeyle alakalı tek sıkıntım ve genel olarak Yennefer ile olan en büyük sıkıntım tam bir hırs piçi olması, neyse ki hikayenin sonunda biraz yavaşlıyor. Yen'in bazı konularda gözünün dönmüş bir hale ço

Disco Elysium ✅ 96

Resim
  2019, by ZA/UM, 15.04.2022 Bittersweet. Bittiği için gerçekten üzgünüm şu an. Ne yalan söyleyeyim çok eğleniyordum. Önce beni üzen tarafıyla başlayayım. Çok daha büyük bir son istiyordum, hatta pale ile ilgili sonun çok çok daha ilgi çekici ve büyük olmasını bekliyordum ama tam karşılığını alamadığım bir şey oldu. Asıl sona gelince de yine daha şaşalı bir son bekliyordum hem katili bulma hem de hafızamızı kazanma açısından ama iki adım geri atıp bakınca aslında iki final var oyunda. Birincisi Tribunal, vurulmamız, vurulanlar, ölenler, kalanlar... asıl orada bizim etkimiz bitiyor gibi. Konuşacak adam, bulacak giz sayısı oldukça azalıyor yani oyun aslında orada bir bitme sürecine giriyor. Oyunun o kısmından sonra geri kalanı daha lineer ve öncesinde yaptıklarınla hikayeyi derlemeye yönelik oluyor. Yani oyuncunun finali denebilir. Diğer final karakterin finali; Dolores Dei rüyası ya da daha doğrusu Dora Du Bois ya da daha da doğrusu Dora Ingerlund rüyası. Karakterin en büyük, en önemli,

Koyaanisqatsi ✅ 100

Resim
1982, by Godfrey Reggio, 1h26m,    Bunun mu aurası yok şimdi. Bu mu insanı içinde kaybettirmiyor. Bu mu geçmişe, yaşananlara, yaşadıklarına dair bir şey anlatmıyor. Bu mu kaosu düzen, düzeni kaos göstermiyor.  İzlemek için bu kadar beklediğime mutlu olduğum tek tük işten biri olabilir. Daha fazla bekletmediğim için de ayrı bir mutluyum. Öyle bir beklenti oluşturmuştum ki içimde onu karşıladığını hatta onun da üzerinde olduğunu görmek filmi bambaşka bir hale soktu. Beklentilerden yoksun olarak bile insanı bir yerden alıp başka bir yere bırakması onu zaten ayrı bir şey yapıyor. İnsanlığın kötü karakter olduğunu öyle bir vuruyor ki yüze, insanlara duyduğum hali hazırdaki nefretimi daha da bir körüklüyor. Öyle tezat yaratıkları ki nasıl bu kadar ayrışmada birleşimci bir terim olmuşuz anlamıyorum. İlkel tarafımız da, medeni tarafımız da o kadar kaotik ki şaşırmamak çok zor. Kendimizle alakası olmayan bir noktada öyle saçma sapan şeylere yaşam diyoruz ve öyle saçma şeyleri bir yaşam çatısı a

Reception ✅ 97

Resim
  2017, by Joe Gillette, 22min Bu filmi ilk gördüğüm zamandan bu yana 20 defa falan izledim sanırım. Anlamsızca çok beğeniyorum bu filmi. Diyalogların realismi ve akışkanlığı, aradaki duraklamaları, "awkward silence"ları, etrafı incelemeleri, bazen konuşmuş olmak için konuşmaları bazen de çok konuşmak isteyip konuşamamaları, vesaire. Tüm bunlar yazılı, planlı bir kurgu olmasına çok samimi ve çok gerçekçi. Bunu geçirmede yazılı, planlı kısım kadar oyuncuların etkisi de oldukça pozitif etkilemiş. İçindeki plan kadar doğaçlamaya dair bir özgürlük bırakıldığı baya seziliyor ve bu da filmi daha bir farklı taşıyor. Ama asıl özel yapan şeyler bunlar değil esasında. Bu ve bunun gibi bazı filmlere ben boşluk dolduran filmler diyorum. İnsanın her zaman bir bütün olması imkansız gibi bir şey ama arada sırada böyle işler çıkıp insanın eksik yerlerini bir süreliğine de olsa dolduruyor gibi. Çok hissedemediğim karşılığını bulamadığım ve en önemlisi anlamlandıramadığım duygular gün oluyor b

Broxh gets a visit from Auntie Jacinda Ardern ✅ 100

Resim
  07.09.2020, by Broxh, 19:01  https://www.youtube.com/watch?v=yViVVRpZoEw Bu video pek çok açıdan aşırı ruha iyi gelen bir konumda. Jacinda hanım çok insan ve bir politikacıdan beklenmeyecek kadar samimi biri (tabi bunun ne kadarı gerçek ne kadarı rol bilme ihtimalim yok ama harbiden öyle bir insan gibi), Broxh zaten platformun en kalpten adamı, ortadaki iş aşırı güzel ve emek dolu, arkadaki ağaç ilkbaharın sıcak ama hafif rüzgarlı bir akşamüstü gibi sallanması. Yani çok ama çok tatlı bir video.  Ki sadece ruha iyi gelen değil bence üzerine çokça düşünülmesi gereken de bir video. Her ne kadar ziyaret politik bir amaçla ortaya çıksa da Jacinda Ardern'e bakınca çok ütopik bir dünyanın çok ütopik bir liderini görüyor gibiyim. Güç sahibi olduğu için kendini özel görmeyen hatta sahip olduğu güce sorumluluk bilinci ile yaklaşan, şu 19 dakika gibi kısa bir sürede samimiyet, iyilik, komiklik ve en önemlisi insanlığını gösteren ve bunlara ek olarak tutku, sorumluluk ve idealistliğini de gö

Seeking a Friend for the End of the World ✅ 97

Resim
  2012, by Lorene Scafaria Ya sen çok güzel bir şeysin ya. O kadar naif bir filmsin ki bazen anlayamıyorum nasıl bu duyguları ben hissedemiyorum, ben nasıl bu kadar naif olamıyorum diye. Çok basitsin o kadar basitsin ki çoğu insan bence seni anlamıyor. Belki sinema filmi olmana çok takılıyorlar, belki o naiflik ve basitlik artık kompleksleşmiş insanlara bir anlam ifade etmiyor. Belki de başarılı bir gişe yapmışsındır bilemiyorum ama gerekli ilgiye sahip olduğunu düşünmüyorum.  Çok güzel noktalara sahip olman mı desem, müzik seçimleri mi desem, birbirine çok yakışan iki tezat karakterin yaşananlara adaptasyonları mı desem sanki birbirine çok yakışan basit şeylerin birleşimi gibisin. Ne bir duygu ne bir diyalog ne de bir oyunculuğun aşırılaştığı ya da düştüğü an yok. Hep belirli ve kendi temasına uygun bir hızda ilerliyor ve çok yakışıyor üstüne. Benim duygusal boşluklara sahip olduğum bunca yapış yapış yorumdan sonra biraz malumun ilanı olacak sanırsam ve bir diğer malumun ilanı da film