Bitirdikten Sonra

  by Antoine Fuqua, 2003, 2h07min #Aksiyon ve dramayı bilmem ama gerilimi iyi yapıyor İllogical, unreal, brutal, real. İngilizce olmasının kusuruna çok bakmayacaksın ama 4 kelime ile bu film böyle. Hatırladığım daha kötü bir film kesinlikle. Çok fazla mantıksızlık çok fazla propaganda çok fazla duygusuzluk ya da çok fazla duygululuk yani genel olarak bir şeyleri nasıl yapacağını bilemeyen bir yapısı var. İyi bir vasat bile değil aslında çünkü vasat filmlerin iyi yaptıkları bir yan her zaman vardır. Burada o kadar iyi yapılmış ve göze çarpan bir kısım yok belki birazcık gerilim hariç. Ama neden bu filmi iyi hatırladığımı anladığım bir seyir oldu bu.  Bu filmi iyi hatırlıyorum çünkü çocukken dünyayı tanıtan filmlerden biri olmuş bana. Haberlerde gördüğüm duyduğum gazetelerde karşılaştığım katliam, savaş, sivil ölümü, savaş suçu gibi kelimelerin ne olduğunu anlatan, içini dolduran görsel karşılığını veren bir film olmuş. Bu film o çocuğa dünyanın böyle bir yanı da olduğunu, insanın böyle

  by Sabahattin Ali, 1943, 28.04.2024 # "+Berlin'de yalnızsın değil mi? -Ne gibi? +Yani... Yalnız işte... Kimsesiz... Ruhen yalnız... Nasıl söyleyeyim öyle bir haliniz var ki. - Anlıyorum, anlıyorum. Tamamen yalnızım ama Berlin'de değil bütün dünyada yalnızım, küçükten beri.  + Ben de yalnızım... Boğulacak kadar yalnızım... Hasta bir köpek kadar yalnızım." # " Bu insanlar dünyada nasıl yaşamak lazımsa öyle yaşıyorlar, vazifelerini yapıyorlar hayata bir şey ilave ediyorlardı. Ben neydim? Ruhum bir ağaç kurdu gibi beni kemirmekten başka ne yapıyordu? Şu ağaçlar, onların dalları ve eteklerini örten karlar, şu ahşap bina, şu gramofon, şu göl ve üzerindeki buz tabakası ve nihayet bu çeşit çeşit insanlar hayatın kendilerine verdiği bir işi yapmakla meşguldüler. Her hareketlerinin bir manası vardı, ilk bakışta göze görünmeyen bir manası. Ben ise dingilinden fırlayarak boşta yuvarlanan bir araba tekerleği gibi sallanıyor ve bu halimden kendime imtiyazlar çıkarmaya çalışı

  by Katsuhiro Otomo, 1988, 2h04min Çok dağıtıp çok karıştırmışlar. Benim okuduğum Akira'da olaylar farklıydı. Tamam çoğu şeyi unutmuş olabilirim de bu kadar da değil ya. Kafam iyice allak bullak oldu normalde ne oluyordu burada ne oldu neden oldu vallahi mala bağladım. Kitaba bi bakıp döneyim.  Tamam bu kadar büyük bir kitabı filmleştirmek imkansız gibi en azından 2 saatliğine ama bu haliyle de Akira ile hiç alakası yok gibi geliyor. O 6 tane 300-400 sayfalık kitap nere bu nere. Haliyle kitaba baktıktan sonra aşırı eğreti geliyor. Şu haliyle hem kendini hem ben, karman çorman bırakmış gibi duruyor. Kitaplardaki olayların, derinliğin ve karakterlerin yanına bile yaklaşamamış burada. Hayal kırıklığına uğradım. 63 04.05.2024

S02-B01 Episode 2.1 by S.J. Clarkson, 13.02.2007, 1h O sezon sonundan sonra nasıl yüzüme bakacaksın. Madem hala 'fair cop'sun niye sezon sonu öyle şeyler yaptın. Yani öyle şeylerle buraya geldin ki artık bu nasıl bir karakter oldu ya diye soruyorum kendime. Ve cevabım bu ne iğrenç bir Sam ya. Ne kötü bir dizi oldu bu ya. Yazık oldu bu diziye ya. Bir son vezir de eder rezil de. 31 25.03.2024 S02-B02 Episode 2.2 by S.J. Clarkson, 13.02.2007, 1h İyi bir tension bölümü ama dizi genel bir gerilemede olduğundan pek önemseyemiyorum. 66 25.03.2024 S02-B03 Episode 2.3 by Richard Clark, 20.02.207, 1h Nasıl da yarrak bir karaktere dönüştü. Ya bir bölüm sadece hislerimizle bu konuya bakamayız sonraki bölüm ben öyle hissediyorum ondan sonra bir daha hislerimizle bakamayız ve sürekli bir hunch muhabbeti. Kamburluğunuz varsa beyler çıkıkçıya gidin ama sürekli senin hunch'ın benim hunch'ım yok bu sefer hunch olmasın biraz işin boku çıktı. Bir de bu ikili kaç zamandır beraberler artık b

  S01-B01 Episode 1.1 by Bharat Nalluri, 09.01.2006, 59min Baya iyi. Hem konu, hem televizyonculuk, hem oyunculuk baya hoş. O gelecekten gelen adamın tezatlığı, o zaman ile ilişkisi ve en güzeli kendi kafasının mı, komada yanında konuşanların mı yoksa harbiden o dönemki gerçek yaşayan insanların konuştuğunu bilememek o sürüncemedeki sisli anlar. Smith mesela gerçek mi değil mi, barmen o lafı öylesine mi dedi yoksa harbiden öyle mi? Bilmiyoruz ve bilmediğimiz şeyler bu dizinin güçlü noktası. Bu kafası gidik dedektif muhabbeti tam bir Disco Elysium tadı veriyor bana.  77 25.02.2024 S01-B02 Episode 1.2 by Bharat Nalluri, 16.01.2006, 1h Bu dizide çok özel bir alan var. Bu gerçeklik, delilik ve koma arası gidip gelen neyin ne olduğunu tam anlamadığın ama çok çok iyi gelen bir alan. O alanı çok iyi vermek o sisi korumak deneyim ve duyularla alınan bilginin o sisin yani Sam'in kafasına girip dönüştüğü şeyi doğru anlatabilmek çok özel bir iş.  73 25.02.2024 S01-B03 Episode 1.3 by John McKa

  S02-B01 Guy Walks Into a Psychiatrist's Office byAllen Coulter, 16.01.2000, 50min Bu karı ne zaman ölcek lan. Zayıf bölüm. 53 10.02.2024 S02-B02 Do Not Resuscitate by Martin Bruestle, 23.01.2000, 51min Küçük manipülatör ve büyük manipülatör. Ben hala bu dizinin akış stilini benimseyemiyorum. Bu kopukluk aşırı irite ediyor. Daha iyi bir bölüm, en azından biraz daha mafyacılık var ve ailenin genel nevrotikliği ve duyguların yoğunluğunu oldukça iyi gösteren bir bölüm olmuş., 72 10.02.2024 S02-B03 Toodle-Fucking-Do by Lee Tamahori, 31.01.2000, 51min O kadar fazla nefret edilecek karakter var ki bazen midem kaldırmıyor. Ve bunların önemli bir kısmının oldukça önemsiz olması, çoğunun kötü yazılması ve onların etrafında yazılan olayların da kötü olması beni aşırı mutsuz ediyor. Ve bunlara ek dizide bir şeyler sürekli olarak öteleniyor. Richie'yi 100 defa öldürmesi lazımdı Tony'nin bu nasıl mafya dizisi aq.  43 10.02.2024 S02-B04 Commendatori by Timothy Van Patten, 06.02.2000, 53

  by Kyy Games, 2015, 09.09.2023 Biraz hızlı hızlı bitirdim sanırım. Biteceğini de pek düşünmüyordum. Ne yalan söyleyeyim sıkılmakla eğlenmek arasında oynadım oyunu. Hikaye ve hatta oyun genel olarak hiç ilgimi çekmedi, hızlı hızlı bitirmek istedim ama bir yandan da bir grup düşman kesmekten, salak göndermeler görmekten, ota boka zar atmaktan eğlendim. Belki gözlerim her an kapanmaya hazır oynadım ama oynadım yani. İlk oyun bence bu kısalıkta olmalıymış. İçimde bir sonraki oyuna dair bir merak var. Bu oyunun ilk oyunun daha cilalı ve kısa hali olması üçüncü oyunda daha yeni ve oyunla uyumlu olacak şeyler görmeye dair bir meraka zerk etti. Setting'in değişimi de buna dair bir gösterge gibi. Böyle bir basitlikten ne yapılabileceğini gerçekten merak ediyorum ilerletmek adına.  60 12.09.2023

  by Anton Megerdichev, 2013, 2h13min Beklemediğim derecede iyi bir katastrof filmi ama bu aşk üçgenine ne gerek var hala anlamış değilim. Sonda yaşananları ise daha da anlamadım. Bi kere böyle bir son ilişkiler namına yaşanan her şeyi taca çıkartıyor onca senelik aldatmanın bir anlamı kalmıyor duygusal yükü olmuyor. Tamam bir felaket olmasından mütevellit bu kısım hor görülebilir diyorsun ama bir noktadan sonra metronun amına koyulmasının da önüne geçen ve hiç de onu geçebilecek bir yoğunluk ve ağırlığa sahip olmadan önüne geçen zayıf anlamsız ve ana planda olmaması gereken bir şeyin filmi oluveriyor. Yani metro yıkıldı allah ölecez su geliyor yardım değil de ben nasıl bir cuck'ım seni nası cuck ettim boynuzlarım da boynuzlarım filmine dönmek ama bir yandan da metro başımıza yıkılıyo o  da bir kenarda dursun.  Beklemediğim kadar gerçekçi olması da ayrı bir konuydu ki böyle deyince çok scientifically accurate bir filmiş gibi gelebilir demek istediğim film yapıyoz diye gerçekliği de

  by Zeki Demirkubuz, 1997, 1h50min Kader'den daha iyi hatta çok çok daha iyi olma potansiyeline sahip fakat bırak Kader'den iyi olmayı ortalama hatta vasat bir film olmayı bile pek beceremiyor. Ben filmlerde özellikle bir durumdan nefret ediyorum ve bunu çoğunlukla Türk filmlerinde görüyorum... kopukluk.  Yani bu kopukluk çok garip bir kopukluk, film olmaktan çıkarıp bir nevi bir derleme haline geçirme çizgisi etrafında dolaşan ama o çizgiyi de geçmeyen bir kopukluk. Filmi izlerken sürekli kafada ulan bu film kırpılmış mı RTÜK mü kesmiş o mu olmuş bu mu olmuş diye tüm film boyunca kafada kalan ve tüm filmin etkisini sömüren bir kopukluk. Mesela Kader de bir seviyeye kadar kopuk bir filmdi ama en azından mantıklıydı bir bağlamı vardı filmin kimliğinin bir parçasıydı. Fakat burada buna benzer bir çerçeve bir bağlam havuzu, kimliğe işleme hamlesi yok. E film özelinde de bir işe yaramıyor, pozitif bir efekti yok sanatsal da hissettirmiyor yani kolaya kaçmaktan başka bir şeyi bana

  by Behold Studios, 2013-2018, 30.07.2023 Mekaniklerinin sığlığına karşın biraz fazla uzamış bir oyun. Mobilden bilgisayara geçme kısmını iyi yapmışlar ama o mobile özgü bazı hamleleri tam olarak olmasa da kalıntı şeklinde hala oyunun içinde bırakmışlar. Uzun yollar, resting pointler, düşmanlar falan aslında oyun içi satın almaları motive edicek şekilde tasarlandığından bunu kaldırdığın bir versiyonda bile ana mekaniklere sirayet ettiğini görüyorsun ve bu motive edicilerin sağladığı sürtünmeler çok daha belirgin oluyor.  Hazır gelmişken ilk dediğim şeyi de açayım. Oyunun mekanikleri oldukça basit ve yüzeysel, mobile oldukça uygun fakat 15-16 saatlik bir oynama süresinde baygınlık geçirtecek derecede sıkıcı oluyor. Bu durumun sadece beni etkilemediğini de yüzde 6,7'lik oyun bitirme oranıyla görüyoruz. Zaten uzadıkça uzuyor birde bitmeyen Antalya sıcağıyla oyun çekilmez olacakmış gibi duruyor ama biraz devam edince bu oyunun bu havalarda oynanılabilecek ender oyunlardan olduğunu gör

  by Nuri Bilge Ceylan, 2006, 1h38min Elit narsistlerin Kader'i. Kaderden daha kötü film ama yok yine de NBC benim gözümde Demirkubuz'dan iyi yönetmen. Görüntü, ses, sahne, diyalog bazen bokunu çıkarsa da çok iyi kotarıyor ibne. Bir de ah be Bahar be ah be kzım be niye gittin bu ibnenin yanına. Narsist şerefsiz bir ibne bu en çok sen biliyosun. Serap'a gittiğini de biliyosun neden yine de bunu yapıyosun.  Ama bir yandan da söylemek lazım bir narsistle olan ilişkiyi çok iyi fotoğraflıyor. Her şey düzeldi artık mutluyum mutluluktan zıplıyorum dersin, narsist bir lafla azına sıçar. Bir "çekim ne zaman" der sen ne bok yaşandığını o an anlarsın, şerefsiz kendini tatmin etmiş uçağına binmiştir, sen benden değil ben senden ayrılıyorum üstünlüğünü kazanmıştır kendi kafasında çünkü ilişkide aşk sevgi saygı güven falan sikinde değildir ilişki onun için bir hiyerarşi işi bir güç alanıdır. Sırf kızın psikolojisini bozmak için Ağrı'ya geldi adam bu kadar şerefsiz olunmaz. 

  by Gustav Deutsch, 1h33min, 2013 Tablo vari yaklaşım, set, renkler ve hareketler iyi, sesler de bu bütünlüğün içinde fena değil ama şarkılar gitmemiş ve göt... evet göt baya iyi. Bunlar dışında hiç bir şey ifade etmiyor. Her değişen sahnede kaç dakika kaldı kaç dakika kaldı kaç dakika kaldı diye sorguladım durdum. Teknik olarak laf edemem ama deneyim olarak ne kadar etkileyici? Hiç etkileyici. He bir de trenle alakalı söylediği şeyi şehirler arası otobüslerde çok sürtmüş biri olarak çok iyi anlıyorum. O yolculuk hep zamanlar arasında yapılan bir yolculukmuş gibi gelir, binilen yer geçmiş gidilen yer gelecek ortası ise boşluk, araf, hiçlik. 55 20.04.2023

  S03-B01 Payback by Philip Sgriccia, 1h01min, 03.06.2022 Herkes güzel güzel giyinmiş, tatlı tatlı yaşıyorlar. Sadece bir yılda bu kadar değişmek... vay canınca. Her şey o kadar değişmiş ki birbirlerine en yakın iki karakter Homielander ile Butcher biraz daha zaman geçirseler arkadaş olacaklar. Ula memati ben seni anlamayrum, ha bu adamla dost misun düşman mi? Son dostum tek düşmanım, ilk dostum son düşmanım gibi bir ilişki moduna gelmişler. Bulut'la Memati baya baya kanka oluyorlar sonra ama bunlarda da aynısı olur mu pek emin değilim.  Biraz da bu kafa patlatıcı kadından bahsetmek lazım. Çok güçlü olması, gizli süper güçlü olması, politik gücü olması falan gibi sıfat üstüne sıfat layer üstüne layer olsa da oldukça dar bir karakter gibi. Düz ırkçı Stormfront bile daha geniş bir karakterdi. Burada dizi adına sorun olabilecek kısım karakterin çok önemli bir noktada durması, çok ekran süresi alması ve bunların yaşanması sonucunda büyüyememesi ile olabilir. Şu ana kadar bana hiç derin

  by Christopher Nolan, 2h32min, 2008 Güzel çekilmiş kötü film. Batman Begins kadar bile sevemedim. Bir şeyleri maalesef oturmuyor. Özellikle 3 sezon Boys izledikten sonra bu baya rezil geliyor.  60 07.04.2023

  by Christopher Nolan, 2h20min, 2005 Evet bir ağırlığı var, evet kafamdaki Batman portresine daha bir anlam yükledi ama nereden bakarsan bak bir süper kahraman filmi ki Batman aslında en süper olmayan kahramanlardan birisi ama hikaye... işte orası tam bir süper kahraman medyası yüzeyselliğinde. Maalesef bu tarz işleri sevemiyorum. Bir şekilde çok dengesiz hissettiriyor ve bu his tüm filmde devam ediyor. Süper kahraman anlatınca insanlıktan daha doğrusu insanı insan yapan şeylere olan uzaklaşma saçma geliyor bana. Öyle ya da böyle Gotham'da yaşayanlar insanlar fakat kimisi tüm insani derinliğini yitiriyor kimisi bir araç haline geliyor kimisi de kutsal kitaplardan çıkma insanlar gibi sembolik kimliklerinin içinde kayboluyorlar. Evet kahramanlarla insanlar arasında hiyerarşik olarak fark var ama bu sanıldığı kadar uzak bir ara değil ve özünde böyle bir fark yok bile denebilir ama ürünler niyeyse bu farkı anlatırken iki grubu birbirinden uzaklaştırdıkça uzaklaştırıyorlar ve utanmadan

  by Francis Ford Coppola, 2h42min, 1990 Bu film olmamış. Aslında çok bir duygu patlatıcısına sahip ama buna hiç oynamamış bence. Marry'nin ölümü çok çok daha vurucu olabilirdi ama Marry karakteri izleyici için kim ki. Ben Marry'i tanımıyorum, seri içerisinde kendisine duygusal bir bağım hiç olmamış. Benim için kuzenine aşık, hem uslu, hem şımarık babası zengin herhangi bir kızdan fazlası değil. Babası için oldukça önemli ama izleyici için... pek emin değilim. Ayrıca babası için önemi de hiç iyi verilmiyor. Michael il filmde çok sevdiğimiz ikinci filmde soğuduğumuz bu filmde de sempati duyduğumuz adam mı olmalıydı ya da önemsemediğimiz veya nefret ettiğimiz mi. Yani soru şu Michael'in kimliği ne karakteri ne nasıl bir adam portrelenmeye çalışıyor bu filmde ben anlamadım. Don Corleone artık önemli bir adam değil. Bunun sebebi yaşlanması, güçsüzleşmesi ya da çok güçlenmesi değil artık anlamını yitirmesi, hem kendi dünyasında hem de izleyici kafasında. İlk filmde babası ve ail

  by Peter Brook, 1963,1h32min Yarım medeniyet hiç medeniyetten kat kat kötüdür. Ne insan doğasına göre ne de medeniyet normlarına göre yaşarsın yarım medeniyette. Sadece kendi küçük, dar his ve görüşlerine yaşar, doğanı medeniyete yontmaya çalışır medeniyeti doğana karıştırır ikisine de hiç eder ne hayvan olabilir ne insan olabilirsin. Sırf öyle istediğin için arkadaşını öldürür sonra da o zaten canavardı, hayvandı öyleydi böyleydi dersin. He bir de yarım medeniyetin kralı tebaası suçlusu ve mağduru erkek çocuklarsa aman aman her şeyi onla yirmiyle çarp. Çocuklardan en çok bu yüzden nefret ederim, medeniyeti daha kavramadıkları için (ki çoğu hiçbir zaman kavrayamıyor), medeniyetten de bu yüzden nefret ederim bırakmıyor ki bizi hayvanlar gibi ne iyi ne kötü olmadan doğanın bir unsuru olarak hayatımıza devam edelim.  56 21.01.2023

S03-B01 The Enchanted Sleeper by Amit Gupta, 59min, 05.12.2022 Son çeyrekteki sahne geçişleri neydi öyle, bir an Hababam Sınıfı izliyorum zannettim. Bu Gomez Serpent'e gitmiyo muydu neden kıza gitti. Ogunwe eklemesi iyi düşünülmüş. Melekler yani bu iki melek büyük bir diversity şansıymış ama yemişler. Yani babalar gibi cinsiyetsizlik üzerinden karakterlerleri dağıtmak varken nasıl olduysa gay bir erkek çifti olmuşlar. Halbuki biraz daha kafa yorsalar tüm gender'ları kapsayacak bir genderless'lık yaratabilirlermiş. Bir de meleklerde insan formu oldukça gereksiz yap bi ışık hüzmesi transparan anlaşılmaz bişey geç. Bu nüanslar harici zaten bildiğimiz şeyler. Asıl kafama taklılan şey prodüksiyonun kalitesi acaba diziyi olduğundan daha mı iyi gösteriyor yoksa prodüksiyonun potansiyeli yeniyor mu emin olamıyorum.  59 11.01.2023 S03-B02 The Break by Amit Gupta, 58min, 05.12.2022 Bu bölüm zıp zıp modu açılmış. 56 12.01.2022 S03-B03 The Intention Craft by Charles Martin, 57min, 12.1

by Jumpship, 2022, 07.12.2022 Narrative mess. Sadece iki kelimeyle bu oyun bundan ibaret narrative mess. Understanding sonunu ilk kim buldu, bu son nasıl bulundu herkes çok akıllı da bir ben mi salağım bu sonu oynarken fark edemedim. Her şeyin bir muadili varsa ilk muadili kim buldu. Bu bir secret ending falan değil bu arada oyunun bir nevi true ending'i ama bu ending'e nasıl ulaşacaz onu hiç düşünmediniz mi. Oyunun başında bunun bir dil özelliği gösterdiğini anladık o kadar salak değiliz de tek renkle başlayıp sonraki renklere çok geç sahip olduk (ki bu en en en basit nokta), onu geçtim baya karmaşık bir diyalog biz bunu nasıl yapalım normal oyuncu olarak. Dil bilimcimiyim lan ben orospu çocukları 3 saat oynadığım oyunda bu bu demektiri anlayıp cevap verecem. Ya hadi tamam dili anlatmak adına çok bir zaman ayırmıyorsun eyvallah da kendini anlatmak adına da zaman harcamıyorsun onu napacaz. Tamam kimse konuşmasın tamam yazı falan da yok ama bir şeyleri göster belli et ya. Hangi

  by Ertem Eğilmez, 1975, 1h27min Bi kere bu dönemde çekilen filmlerin bu sahne kesimlerine gıcık oluyorum. Her şey makasla kesilmiş bantla yapıştırılmış gibi ki gerçekten de öyle olabilir. Teknolojinin gelişmemiş olmasını anlamakla birlikte daha eski ama daha iyi kurgulanmış filmler izlediğimi hatırlıyorum yani buradaki sorunun teknolojikten çok çekim kurgusunda makaslamanın hakim olmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Burada da bolca bundan var ama senaryoyu iyi kurtardığından bunun üstünü kapatabiliyor. Bu hiç ama hiç küçük görülmemesi gereken bir şey benim açımdan çünkü filmi bir çöp tenekesinden çıkartıyor ve o dönemin hakim kokusunu üstünden bir nebze olsun silebiliyor.  Ben hababam sınıfını hep kopuk kopuk hatırlardım ve filmin senaryosunu da öyle sanırdım yani hikayesel bir bütünlük ve bir süreç olduğunu düşünmezdim ama bu filmde hikaye bütünlüğü oldukça iyi. Keza beklemediğim bir diğer şey haylazlık temasının verilişi oldu evet bu seri sadece buna odaklı ama o haylazlık dediğ