Akira ✅ 83

 1982-1990, by Katsuhiro Otomo, 28.09.2021

Ne diyeceğimi bilmiyorum. Uzun zamandır başından sonuna bu kadar hızlı geldiğim bir yapım olmamıştı. Hadi bir süredir olmamıştı diyelim.

Akira'nın altında yatan ya da vermek istediği mesajı tam anlamadığımı söylemem lazım. Tüm hatıralar, duygular, evrimler falan uçuşurken baya kafam karıştı. Bunun önemli bir sebebi de romanın basit bir temele oturmaktansa kompleks bir temele oturmayı seçmesi olabilir. Çünkü yaratılış, varoluş ve insan ırkının yönü, geleceği gibi konular son sayılarda baya bir sazı eline alıyor. Eee haliyle böyle sorulara katı cevaplar vermek mümkün olmadığından tüm kaosun içinde biraz uçuculaşıyorlar. Hakeza bana göre Akira bu temeller üzerinde olduğu için değil, estetik ve sürükleyicilik bakımından çok etkileyici bir yapım. 

Çizimlerinin ve dizaynın estetiğini anlatabilecek ya da değerlendirebilecek biri değilim fakat yeni bir dünya savaşı sonrası konseptine uygun aynı zamanda güncel estetik değerleri de koruyan bir yapım gibi geldi. Bu güncellik kısmı yanlış anlamadıysam Otomo'nun Amerikan filmlerinden etkilenmesiyle ve güncel estetik dediğim şey artık her ne ise onun en baskın aktörünün Amerika olması ile ilintili sanırsam. Özellikle çizgi roman okumayı bilmeyen bana bile bazı kareler durup bakmaya değer geldi. Kaotik sahneler gerçekten çizim olarak da kaotik ve anlaşılmazdı ya da zor anlaşılırdı, bu bir açıdan artı bir açıdan da eksi olarak görülebilir. Genelde bu kaotik sahnelerde karşıma çıkan gücün yani yıkımı sağlayan gücün resmedilişi ve aktarımı da çok başarılıydı. 

Sürükleyicilik kısmı bana kalırsa hikayeden, anlatı ve derinlikle değil daha çok karakterler üzerinden sağlanmıştı. Bi kere olayların koptuğu (bence Akira'nın çıktığı) kısım baya ilerde, yani oraya gelene kadar ki kısmı biraz giriş kısmı gibi ele almak lazım. Bu uzun giriş hem karakterlerle bağ kurma hem de onlara bir değer verme konusunda oldukça olanak sağlıyor. Oralarda yaşananlarda daha sonra yaşanalar  arasında öyle bir uçurum var ki son kısımların yanında çok değersizmiş gibi kalıyor fakat ürünün ilerlemesi, ürün içinde kaybolma yani sürükleyiciliği en üst noktaya çıkarmada o kadar önemli şeyler sağlıyor ki o kısım, her sayıda artan merakın çarpanı gibi oluyor. Hiç önemli olmayan Joker'i bile görmek bir mutluluk ve aitlik hissi yaratıyor. Joker'e bile hissedilen şeyler Kaneda, Kay, Tetsuo gibi karakterlerde çok çok daha fazla bir etkiye sahip oluyor. 

Hikaye her ne kadar sürükleyici, ilgi çekici ve başarılı olsa da karakterler öyle bir öne ışıkları üstüne alıyor ki, hikaye sanki Pacific Rim kıvamı bir önemsizliğe düşüyor. Yani iyi olanla mükemmel arasındaki dengesizlik iyi olanı vasatlaştırıyor denebilir. Mesajı da çıkaramayınca kafamda değerine karar verememe durumu var anlatı açısından.  

Ben okuduğuma çok mutlu oldum açıkçası ve okumamış olsam üzüleceğim bir şey olurdu eminim. Nasıl bir şey beklemem gerektiğini bilmiyordum ama günün sonunda ayıla bayıla olmasa da ona yakın bir seviyede, ilgimi hiç kaybetmeden okuduğum bir yapım oldu. 


83
04.10.2021




















































































































































































































Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Magicka ❌

Golden Compass ✅ 78

Hangover ✅ 64