Kayıtlar

Seeking a Friend for the End of the World ✅ 97

Resim
  2012, by Lorene Scafaria Ya sen çok güzel bir şeysin ya. O kadar naif bir filmsin ki bazen anlayamıyorum nasıl bu duyguları ben hissedemiyorum, ben nasıl bu kadar naif olamıyorum diye. Çok basitsin o kadar basitsin ki çoğu insan bence seni anlamıyor. Belki sinema filmi olmana çok takılıyorlar, belki o naiflik ve basitlik artık kompleksleşmiş insanlara bir anlam ifade etmiyor. Belki de başarılı bir gişe yapmışsındır bilemiyorum ama gerekli ilgiye sahip olduğunu düşünmüyorum.  Çok güzel noktalara sahip olman mı desem, müzik seçimleri mi desem, birbirine çok yakışan iki tezat karakterin yaşananlara adaptasyonları mı desem sanki birbirine çok yakışan basit şeylerin birleşimi gibisin. Ne bir duygu ne bir diyalog ne de bir oyunculuğun aşırılaştığı ya da düştüğü an yok. Hep belirli ve kendi temasına uygun bir hızda ilerliyor ve çok yakışıyor üstüne. Benim duygusal boşluklara sahip olduğum bunca yapış yapış yorumdan sonra biraz malumun ilanı olacak sanırsam ve bir diğer malumun ilanı da film

Smite ❌

Resim
  2014, by Titan Forge Games Smite'ı daha önce de birkaç defa denemiştim. Bence pek çok açıdan başarılı bir oyun. Diğer MOBA'lardan gerçekten farklı hissettiren (3rd person moba), gerçekten güzel bir temaya sahip (tanrılar ve mitoloji), gerçekten oynamayı ve yapmayı seven iki tarafın aşkının bir meyvesi gibi. 3. şahıs kamera açısı farklı hatta ilk başlarda biraz alışması zor olabilecek fakat oyunun genel mekaniklerine en uyumlu tercih olduğunu kolay idrak edebileceğiniz bir seçim. MOBA oynayan ya da bir ara oynamış herkesin bildiği oyun modları bile bu kamera açısı ile farklı hissettiriyor. Oynanış açısından da en göze çarpan şey çok fazla yetenek odaklı bir oyun olduğu. Burada yetenek derken kişinin ne kadar iyi oynadığı değil de daha çok karakterlerin yetenek setlerine daha bağlı ve oyuncudan hep bir yetenek kullanmasını isteyen bir oyun yapısı daha göze çarpıyor.  Fakat gene aynı sebeplerden öğrenmesi değil ama alışması biraz zor bir oyun. Yani ben ne kadar oynadım da böyle

Bıçağın Ucu (Aynanın İçindekiler - 1) ✅ 70

Resim
  1973, by Attilâ İlhan Sanırsam sonuyla başlamak daha iyi olacak kitap iyi kötü açtığı pek çok yarayı kapatmayı başarıyor. Devrim yarası, aşk yarası, kişilik yarası vesayire pek çok, anlatının temelini oluşturan şeye bir son veriliyor. Hikaye boyunca ilgi çekici olan diğer şeylere de anladığım kadarıyla diğer kitaplarda başka karakterler ile devam ediyor. Sonun iyi biten kısmı aslında anlatının hem ön hem arka planını oluşturan devrim (daha doğrusu darbe ama karakterlerin durduğu yer açısıyla devrim demek daha uygun olur sanırsam) temasıyla alakalı. Attila İlhan bu tip konularda hep düşüncesini belirtmek isteyen çoğu zaman lafını sakınmayan da bir yazar olarak kimi zaman doğru kimi zaman yanlış (akışa uygunluk açısında) kitabın büyük bir kısmını bu siyasal görüşler kısmına ayırıyor. devrim dediysem aslında sağ-sol kavgasının kitabın dünyasındaki ve karekterlerdeki etkisi. Kitabın sonunda en beğendiğim şey bu temanın kitabın içinde hep yardımcı oyuncu gibi olmasına, karakterlerimiz Sua

Metropolis ✅ 94

Resim
1927, by Fritz Lang Daha önce döneminin bu kadar ötesinde bir şey izlememiştim sanırsam. Yani 1927 yılında böyle bir şey ortaya çıkarabilmek nasıl bir emek, nasıl bir istek ürünü gerçekten helal olsun.  Hikayesi biraz banal fakat mesajlı. Aşırı duygulu hatta biraz aşırı duygulu oyunculuk sessiz bir filmde normal dahi olsa bana biraz itici geldi fakat onun dışında oyunculuklar tam ama tam anlamıyla mükemmel. Hele Brigitte Helm. (aman yarabbi burada anlatmaya yetmez sen nasıl oynamışsın be ablacım olmuş mu bu yani daha oyunculuk sektörü adam akıllı gelişmeden sen direkt en üstü üstünü oynamış hadi geçin sıkıyosa demişsin) Hem Maria'yı hem robotu o kadar iyi oynuyor ki bir daha herhangi bir insanın üzerine çıkabileceği bir oyunculuk değil bu. İki karakterde de neredeyse aynı görünüp (!) sessiz bir filmde (!) çok az yazı ile (!) bu kadar birbirinden ayrılabilmek iki karakteri de böyle başarılı aktarabilmek imkansız olması lazım ya. Ama Brigitte ablam öyle bir oynuyor ki iki kar

Dead Horizon ✅ 55

Resim
2017, by 14 Hours Production Kısa, güzel konseptli, güzel görselli, banal hikayeli bir oyun. Mekaniğinin bu halini beğensem de geliştirilebilir daha çok şeyi var. Daha alışamadan bitmesi gibi büyükte bir sıkıntısı var bence kısa bir oyun olmasından dolayı. Sanki bu kadar kısa olmaya yakışmayan bunu hak etmeyen daha üzerine gidilesi bir oyun gibi geliyor. Deneyim olarak elde tutulacak pek bir şey kalmıyor oyunu bitirince bunca barındırdığı güzellikte bu kısalıkta pek bir anlam ifade edemeyebiliyor. 55

The Lord of the Rings: The Return of the King ✅ 100

Resim
2003, by Peter Jackson Ve işte böyle gidiyor Bilbo'nun uzak kuzeni Frodo ve aynı zamanda böyle bitiyor üçlemenin son filmi. Gerçekten insanın aklından atamayacağı filmlerden ve gerçekten bir aşkın başlangıcı. Zaten ilk filmde ne kadar büyülü olduğunu söylemiştim. Son film ile de onu takip eden tutkuyu anlatmakta fayda var herhalde. LOTR ne bir film olarak ne bir kitap olarak değerlendirilmesi uygun olmayan şeyler bence. Bu hayal ürünü pek çok insan için evrenin başlangıcı gibi, Büyük Patlama gibi gittikçe büyüyen bir evrenin ilk atomları. Büyülü şeylere olan tutkunun, hayal gücüne olan hayranlığın, yeni dünyalara açılmanın verdiği keşif duygusunun ve etrafındaki diğer tüm duyguların ilk adımlarını attığı bir yol. İlk karşılaşmadan sonra insanın içinde bir şeylere dair bir tutkunun kırıntılarını aramaya çıktığı bir yol. Yörüngesinde bu kadar tutkuyu barındırmasının en büyük sebebi büyük ihtimalle yazanın da içinde çok büyük bir tutkuyu barındırması olsa gerek. Onun tutk

The Lord of the Rings: The Two Towers ✅ 100

Resim
2002, by Peter Jackson Hepsini bir başlıkta mı toplasam yoksa tek tek mi yazsam derken teke tek kendini bir tık önde buldu. Giriş gelişme ve sonuç bölümlerinin aşırı iyi bir ayrımını bu gelişme filmi ie daha iyi anlıyorum her seferinde. Son filmin zaten nasıl olduğunu biliyorum fakat bu filmin diğer ikisine nazaran daha bir ileriye gidişi var daha büyük bir adım atması var gibi geliyor hep. Hikayenin biraz Farklı farklı karakterler üzerinden açılması bunda en büyük etken sanırsam sonuçta hala fellowshipi takip eden bir anlatıyla beraberiz karakterler biraz ayrı düşünce anlatılacak daha çok şey oluyor. İlk filmdeki gibi ya da son filmde yazacaklarım gibi genel bir çakırım yapmayacağım bu filmde çünkü hem onlara dahil hemde bir şeyin ortasında olma hissi bir şeyler yazmaktan biraz alıkoyuyor insanı. 100