Tom Clancy's The Division ✅ 79

 by Massive Entertainment, 2016, 01.10.2022

End Game'e geldiğime göre artık yazabilirim. Açık konuşacağım beklentim oldukça düşüktü. Oyunu izlememe, bilmeme rağmen alacağım şeyin kısıtlı olacağını düşünmüştüm ki bir noktaya kadar da haklı olduğumu gördüm. Sunduğu şeyin kısıtlı olduğu aşikar ama bu dar alanda sunduğu şey beklemediğim kadar eğlenceli. Bir kere oyun "Elysium Sonrası" lanetini kırdı, bu bile tek başına bir şeyler anlatmaya yetiyor. İyi bir oynanış ve iyi bir içine alma hissi ile birlikte tüm bu aralıkta oynadığım oyunlardan daha az şey ile daha çok etkiledi beni. 

Örnek ben Andromeda'yı bu oyun online oyun gibi çok dolu ama kalitesiz dolu bir MMO gibi diye oynamayı bıraktım. Şimdi elimde gerçekten bir online oyun var, gerçekten bir çok massive olmasa da bir MMO var. İkisi arasındaki en temel fark belki de bir oyunu büyütmedeki kalite farkıyla açıklanabilir daha doğrusu angarya ile angarya olmayan işler arasındaki fark ile. Bu oyunda angarya denilebilecek tonla şey var aynı Andromeda gibi ama oynanış, gun play, loot and shoot, yaratılan dünya, angaryaya eklenen anlatı (küçük büyük önemsiz) o işi bir anda önemli ve eğlenceli bir hale getiriyor. Buradaki asıl olay oyunun senden istediği şeylerin oyunun geri kalanıyla uyumu ve oluşturduğu bütün, bu Andromeda'da yoktu bir Bioware oyunu olarak kendi olduğu şeyden farklı bir yöntemi içine empoze etmeye çalışarak hatta aşırı empoze ederek kendi oyununu baltalamıştı, burada her şey oynanış, anlatı, çevre ve başka ne varsa bir harmoni içinde bir kimliğe uygun ve bir bütünün parçası. Bu harmoniyi en iyi bağlayan şey de sanırım oyunun loot and shoot mentalitesini iyi kavramış olması çünkü verebilecekleri açısından dar bir oyun olarak ilerlemeyi loot üzerinden sağlayınca yapılan her iş istisnasız bir ilerleme bir ödül sağlıyor haliyle angarya hissini silip atıyor. 

Alanı dar, verdiği dar, dar bir oyun deyip diyorum ama bunu da doğru anlamak lazım oyun konsept olarak kağıt üzerinde yani çok kısa bir tanımlamayla yapılmış ve bunda aşırıya kaçmaya hiç çalışmamış. Virüs saldırısı ile yok olma noktasına gelen Manhattan'da bir şeyleri düzeltmeye çalıştığımız looter shooter üçüncü şahıs perspektifinden bir oyun. Bunu farklı sıfatlar farklı eylemler ve farklı anlatılarla genişletmek yerine bu tanım üzerinden açtığı alanda yapabileceği iyi şeylere odaklanan bir oyun olduğu için dar bir oyun diyorum. Bunu yaparken de ekmeğini taştan çıkardığını sürekli olarak hissettim. Virüs, para, düzen, kaos, hırs ve silahlar arasında dönen hikaye anlatı konusunda beklentisi olmayan birini bile meraklandırmaya uygun bir dizilim. Neredeyse her önemli karaktere dair bir görüşüm var artık, belki her şey çok yüzeysel ama Kiemer'dan tut Lu'ya ondan 3 settlement bireyine dair öyle ya da böyle bir görüşüm var, bir tanıdık gibiler. Asıl hiç beklemediğim şey sağda solda bulduğumuz telefon, video ve echolar üzerinden verilen hikayelerin çok güçlü olması oldu. Hikayelerin ana odağında çoğunlukla sıradan insanın olması zaten beni hemen mest etmesine ek olarak bu sıradan hayatların postapokaliptik bir dünyanın içindeki halleri çok daha ilginç kılmış. En basit bir hemşirenin hikayesinden tutun açlıktan Rioter olan birinin hikayesine, bebeğini göremeyen bir babadan, thanksgiving'e gidemeyen askere kadar kısacık ama vermek istediği şeyi çok planlı bir şekilde veren bu "angaryaları" yapmaktan ben çok zevk aldım. 


79
09.10.2022



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Magicka ❌

Golden Compass ✅ 78

Hangover ✅ 64