Bitirdikten Sonra

  by Harald Reinl, 1973, 62min Spekülasyonlar spekülasyonlar. Ne yalan söylim izlemedim bile. O kadar ilgimi çekmedi ama noktada keşke bu tarz şeyleri delice araştıran biri olsaydım diye düşündürttü. Hayatta bir amaç bulmanın en uç, basit ama derin ve normal hayatı tamamıyla yıkan hali. Çünkü dış dünyalardan gelen varlıkları araştıran hatta bu araştırmaya tapan bir adam için toplumsal normlar nedir ki. Kendimi içinde bulunduğum hem lokal hem global toplumdan çıkartmak için her şeyi yapmalıyım bence. Ha keza şu anda da pek içinde olduğum söylenilemez ama belki bir gün tam anlamıyla o kopmuş ve sıyırmış kişi olurum.  10 04.06.2024

  by George R. R. Martin, 1998, 13.05.2024 # Fandom'daki Stannis sevgisini hiç anlayamıyorum ve sadece ilk 20 sayfadan tekrar ve daha derin bir şekilde anlayamıyorum şu an. Bu adam sadece adalet arayan değil aynı zamanda narsist, güce tapan ve duygusuz gibi görünmesine karşın hırsla yaşayan bir adam. Yani kötü bir karakter olmak için her şeye sahip. Onu kendi oğluymuşçasına yetiştiren adama, kardeşlerine, karısına, lordlarına ve daha nicesine saygı duymamış hatta yetmemiş onlara kötülük yapmış ve en kötüsü en zor anlarda yanlarında olmamış bir adam. Bu adamı Mad King'den yada serinin okurlar nezrindeki kötü karakterlerden daha iyi yapan bir tane bile nokta yok. Tüm bunlara rağmen sahip olduğu grubun özellikle adalet üzerinden böyle bir adama sempati duymalarını çözemiyorum. Umarım kendisinden bir kral ya da azor ahai çıkmaz ilerleyen kitaplardaki hayatta kalması bile oldukça zor yanlış hatırlamıyorsam.  #Kitap ilerledikçe savaşın uçuculaşması hoşuma gidiyor. Her savaşı her takt

S01-B01 The Beginning by Genndy Tartakovsky, 2001, 24min Bu dizinin ilk bölümü hiç izlememişim. 10 dakikada yıllarca sürecek bir meramı çok estetik anlatabilmesi falan çok güzel. Ve ilk defa tanışan biri için bölümün sonu ve aynı şekilde 2. bölümde olabilecekler çok fazla potansiyel barındırıyor. Yani baya iyi bir pilot. Tek sorunum Aku'yu Uncle Iroh'nun seslendiriyor olması.  78 31.05.2024 S01-B02 The Samurai Called Jack by Genndy Tartakovsky, 2001, 24min Çok iyiydi ya. Özellikle müzik, dövüş, şaşkınlık ve ait olmamayı çok iyi harmanlamış. Bunlar arasından müzik o bir kaç dakikalık kısımda çok parlamış ve tüm bölümün en iyi tarafı olmuş. Buna karşın daha derin hissedilmesini bekleyeceğim ait olmama duygusu çok daha yüzeysel kalmış. Belki de bunun dizi için sürekli bir duygu olarak kalacak olmasından kaynaklı yayılmış bir şekilde kalmış olabilir.  83 31.05.2024 S01-B03 The First Fight by Genndy Tartakovsky, 2001, 24min Savaş - dövüş bunları iyi yapıyor laf yok ama bu kadar fazl

  by Bioware - Overhaul Games, 1998-2012, 28.03.2024 Çok fazla içerik ve çok uzun süren bir deneyim. Haliyle işin bokunun çıktığı, oynamaya değmez dediğiniz anlar oluyor yine de seni bir şekilde oyunda tutuyor. İçerikleri bağlamada, göz önünde tutmada, ulaşılabilir kılmada önemli eksikleri var, karakterleri, olayları ve partiyi önemli kılmada beceriksizlikleri var. Haritalar bazen anlamsız büyük, bazen anlamsız küçük. Partiyi önemli kılamamaktan dolayı companion'lar class ve item'lerden ileri gidemiyor. Bir RPG olmasına karşın oldukça lineer kaldığı kısımlar ağırlıkta ama lineer olsa içerik fazlalığından çok dağınık ve kaotik. Oyunda bazı şeyleri yapmak aşırı yorucu. Ama... Ama oynatıyor abi. Benle yaşıt bir oyuna göre bu inanılmaz bir şey (biraz yenilense bile). Evet bazı şeyler zor ve ben de oyunu insane'de oynadım ama üzerinde eski oyun zorluğu yok. Bir şekilde seni o karmaşık ve fazla içeriğini deneyim etmeye motive ediyor. Her ne kadar oyunu bir görevmiş gibi anlar olm

  by Milos Ferman, 1975, 2h13min Otoriteyi Sikeyim Bu film hakkında denilecek pek bir şey kaldığını düşünmüyorum. Her ne kadar hakkında daha önce neler dendiğini bilmiyor da olsam bence bu filmle alakalı denilebilecek her şey denmiştir. Bence çok güçlü bir otorite karşıtı film ve bunu oldukça uç bir açıdan tutarak gösteriyor ama bu kadar uzakta bile olsa hiç hata yapmıyor. İçimden çıkıp şu şöyleydi bu böyleydi demek gelmiyor. Bir şeyine iyi bir şeyine kötü demek eğreti hissettiriyor. Filmi de buna benzer bir ruh hali içinde izledim zaten ama bir şey kesindi. Sürekli olarak kafamda dönen bir mantra gibi sayıkladığım filmin her anında karşıma çıkan şey. Otoriteyi sikeyim. Bir anarşist yakarışı gibi değil bize makul gördüğü şeyler için otoriteyi sikeyim. Neyse bu kadar yazacak bile bir dona yoktu elimde bence uzatıp işi farklı yöne çekmeyeyim hiç. Vereceğim bir puan ve otoriteyi sikeyimden başka bir şey yok.  78 30.05.2024 p.s. he unutmadan insanın otoriteden kaçmaya çalışırken arkadaşlar

  by W.D. Hoogan, 2013, 1h30min Tam anlamıyla hayal kırıklığı. Ben çok çok daha kötü bir film beklemiştim fakat bu o kadar da kötü bir film değil. Çok ileri seviyede olmasa da derli toplu bir film en azından. Arada bir America atak geçirdiği yerlerle beraber bana Starship Troopers'ı hatırlattığı bile oldu. Tek aklımda kalan sahne kendini öldürten ablanın patladığı sahneydi. Kötü film olmayı becerememiş bir kötü film.  37 15.05.2024

  by Sabahattin Ali, 1943, 28.04.2024 # "+Berlin'de yalnızsın değil mi? -Ne gibi? +Yani... Yalnız işte... Kimsesiz... Ruhen yalnız... Nasıl söyleyeyim öyle bir haliniz var ki. - Anlıyorum, anlıyorum. Tamamen yalnızım ama Berlin'de değil bütün dünyada yalnızım, küçükten beri.  + Ben de yalnızım... Boğulacak kadar yalnızım... Hasta bir köpek kadar yalnızım." # " Bu insanlar dünyada nasıl yaşamak lazımsa öyle yaşıyorlar, vazifelerini yapıyorlar hayata bir şey ilave ediyorlardı. Ben neydim? Ruhum bir ağaç kurdu gibi beni kemirmekten başka ne yapıyordu? Şu ağaçlar, onların dalları ve eteklerini örten karlar, şu ahşap bina, şu gramofon, şu göl ve üzerindeki buz tabakası ve nihayet bu çeşit çeşit insanlar hayatın kendilerine verdiği bir işi yapmakla meşguldüler. Her hareketlerinin bir manası vardı, ilk bakışta göze görünmeyen bir manası. Ben ise dingilinden fırlayarak boşta yuvarlanan bir araba tekerleği gibi sallanıyor ve bu halimden kendime imtiyazlar çıkarmaya çalışı