Kayıtlar

Dawn Of The Dead ✅ 53

Resim
Ayıptır söylemesi bu neydi şimdi. Yani eski film falan da bu nedir abi. Yani aşırı kopuk olmasına mı laf edeyim yoksa duygu spektrumunda her şeyi denedikleri için saygı mı duyayım, yoksa ucuz bir AVM reklamı gibi mi davranayım. Normalde olsa duvardan duvar vururdum ama her ne kadar kötü çok fazla şey olsa da birkaç şeyi iyi yaptığı için çok da kızamıyorum. Bir kere iyi kötü bir senaryo arka planı olarak televizyon yayınlarını kullanmaları aşırı hoşuma gitti. Zombi nedir, dünya bundan sonra böyle, vesaire gibi konuları televizyondan tartışma programı gibi anlatması çok üst düzey bir hareket bence. Ayrıca hem televizyonla hem de ilk sahnelerle yok olan toplum ve normlar ile birlikte insanların da ne kadar uçlaşabileceğini, delirebileceğini anlatması daha doğrusu bunu anlatmak için zaman ayırması çok hoşuma gitti. Duygu spektrumu muhabbeti de film boyunca olabilecek her türlü fırsatta karakterlere farklı duygu çerçevelerinde anlatmaya çalışması. Bu da belki diğerleri kadar olmasa da

Toy Story ✅ 77

Resim
Ben bu filmi daha uzun sanyordum. Şimdi içinde bulunduğum yıl ve durum özelinde (yaşlandım ulan) çok önemli bir filmmiş gibi gelmedi bana. Daha önce izlediysem de hatırlamadığı için bir nostalji esansı da yok ortada. Haliyle biraz saf bir şekilde izledim diyebilirim. Şöyle bir iki adım kenara atıp filme baktığımda ilk gördüğüm şey hem mesaj hem de hayal gücü ittirme açısından çocuklar için ne kadar büyük bir etkisi olduğu. Düşünsene küçük bir çocuksun ve oyuncaklarının yaşadığını gösteren bir şey izliyorsun. Sonrasında gelebilecek çılgınlıkları tahmin edemiyorum. Ama şu anda yaşayan ve 21 yaşında olan ben için bu hayal dünyasının kapılarını açacak o doping etkisi pek yok. Yapılan tercihi yaratıcı ve başarılı bulmaktan pek öteye gidemiyorum. Yani filme duygusal bir bağ katamıyorum. İyi ve tamamlanmış bir film ve lakin benim kitabımda yukarılara oynayabilecek bir şeyler barındırmıyor. Temelde hiçbir açıdan kötü değil hatta kimi açılardan iyi ve üzeri. Fakat o onu özel kılan dokunu

Watchmen ✅ 85

Resim
Çizgi romanlarla pek haşır neşir değilim. Her ne kadar farklı bir medyum gibi olsalar da o temellerindeki kitap yani yazılı basın kısmı hep ama hep bende daha ağır basıyor. Aslında bu pek çok okuyucusu için de böyledir zannımca ama çizgi romanları okumak farklı bir stil gerektirir hep. O kelimelerin canlandığı aklınızda bir yansıma yarattığı şeyler sizin değil zaten çizer tarafından belirlenmiş bir haliyle karşınızdadır. Şimdi durum böyle olunca beynim zaten Watchmen'i okurken kendi hayal gücü ile yansıtamamanın hep bir burukluğunu yaşadı. Ayrıca çoğu zaman çizimlere daha fazla zaman ayırmak gerekirken sanki hep yüksek hızlı trende dışarıya bakmak gibi cereyan etti. Bu da içimde hep bir ulan yanlış mı okuyorum sorusuyla beni rahatsız etti. Bunlar deneyim benden kaynaklı negatifleri olarak göz önüne serilebilir. Ürüne geçersek bu sadece bir çizgi roman veya bir kurgulanmış yazı değil. Bu tek bir konuya ya da temaya basan bir şey de değil. Bu ilk bakışta belki fark edilmeyece

Nausicaä of the Valley of the Wind ✅ 100

Resim
Hayın İnsanlar Bir filmde bir insan daha neleri verebilir. Bu sanki dünyadaki yapılmış tüm Masterpiece derecesi şeylerin toplamı gibi. Zaten bir şey o seviyeye gelmişse bu hem onların toplamı hem de onlardan biri olduğu anlamına gelir. Nausicaa bana bir izleyici olarak çok farklı hissettirdi. Bu benim gibi arayışta olanların içini hoş bırakan bir ürün. Bu ürün iyi kalpliler (kendimi buraya dahil etmiyorum) için cehennem olan dünyanın hem nasıl kurtarılacağını hem de neden kurtarılamayacağını anlatıyor. Bu filmin evreninde geçen olay ve olaylar aslında dünyada hep sürmekte olan bir döngünün eseri.  İnsanın iyi kalpten uzaklaşışının. Dünyaya geldi geleli içinde bulunduğumuz her an, yaşanan savaş sırf bu yüzden. Arayanların, belki inançlıların, ona ihtiyaç duyanların tek ortak noktası ona olan bağlılıkları. Prenses bizim hepimizin ihtiyacı olan tek şey. (aradığını bilmeyenlerin bile bir yerden sonra ona bel bağladığı dünyanın tek ve en gerçek prensesi.) Doğanın bize karşı olan ö

Sürgün Gezegeni ✅ 66

Resim
Bu nasıl olmuşta arada kaynamış anlamadım. Sürgün gezegen okudukça açıldığını düşündüğüm ama bir türlü o istenilen seviyeye ulaşamayan bir kitap gibi kaldı hatırımda. Öncelikle kitabın ilk kısmında hiçbir şey bilmeden lap diye betimlemelere dalınca kafamda nasıl bir şey canlandırmam gerektiğini baya bir düşündüm. Gerçekten görsel olarak nasıl bir dünyaya ve insanlara sahip olduğunu kafamda oturtmak çok zamanımı aldı. Biraz ilerleyip kafamda bir şeyler oluşmaya başlayınca kitap zevk alınabilir bir hale geldi. Kitabın teması gerçekten çok kaliteli ve (yazar hakkında önemli bir bilim kurgu insanı olduğu dışında pek bilgim yok benim öküzlüğüm) sanırsam bu kitapların bir seri özelliği kazanmasındaki şey de bu. Gelişmiş bir insanlık ve farklı farklı gezegenlerde yaşadıkları şeyler gibi bir şey olması lazım. Sahip oldukları kurallar gelişmişlik seviyeleri ve gidilen gezegendeki yaşam formlarıyla beraber gerçekten çok yoğun bir temele sahip oluyor kitap ama... Ama bu kitap bana bir türl

Doktor Moreau'nun Adası ✅ 76

Resim
wow Epeeey uzun aradan sonra bir kitabı adam akıllı okuyup bitirdim. Bu tatil benden çok fazla şey alıp götürecek olsa da en azından içimde kitap okumaya dair bir kıvılcımı yeniden yaktı. Kendimi tekrar okumaktan zevk alır, kendimi kitaba kaptırmış bir halde görmek beni mutlu ediyor. Evet kitaplar tükçe şimdilik ama eğer başarılı bir geçiş sağlarsam bunu tüm dillere ve konulara yayabilirim sanırsam. Ki bu kıvılcım sadece kitap okumakla da sınırlı değil. bu aralar konusu ilgimi çeken uzun uzun yazıları bile okurken bulabiliyorum kendimi. Biraz ileri sara sara olsa da farklı türde bir şey okuyor olabilmek de bir kazanım sanırsam. Tabi biz asıl konuya gelelim Moreaunun Adası. Öncelikle konu olarak beklediğimin biraz dışında biraz içinde bir kitap buldum. İçinde çünkü kitap arkasını okuyunca Chimera falan diye düşündüm, dışımda çünkü tam olarak chimera yok ve asıl odak biraz farklı. Bu kitap bence bilim kurgu olduğundan daha çok gerilim kitabı. Bu da kitabı benim için ilgi çekici kı

The Eric Andre Show Sezon 1-2-3-4 ✅ 75

Resim
Ne neden izlediğimi bildiğim, ne de neden kendimi bir şeyler yazmak zorunda hissettiğimi bilmediğim o malum yerdeyiz. Bu program dahil olduğu medyumun herhangi bir özelliğine uygun değil aslında. Son dönemde daha çok müzikte görmeye alıştığım her şeyi birbirine karıştırarak kaosta düzen arama halinin bir televizyon, talk show, sketch, parodi, absürtlük ve iğrençliğin karışımı sanırsam. Yani ne beklediyseniz asla bulamayacağınız ama farklı bir şey bulacağınızın kesin olduğu bir ürün. Düşünüyorum aslında bütün olarak her sketch showu gibi hiç ilgiyi elde tutucu değil, kısa ekran süresi ve absürtlüğü ile de ciddiye alınası bir yerde de değil ama komik ve öyle kısa komik anlar değil kısa komik ama hatırladıkça güldüren anlar. Benim aklımda en çok güldüğüm bölümler kamera karşısındakilerin de kendilerini gülmemek için tuttukları anlar. Sadece show runnerların değil konuklarında dahil olduğu anlar hep daha bir eğlenceli. Öyle yani bitmemiş te bir program olduğundan benden bu kadar ge