Kayıtlar

Vavien ✅ 47

Resim
2009, by Durul Taylan, Yağmur Taylan Abi Allah aşkına bu nasıl bir mesaj bu nasıl bir alt metin bu nasıl bir son ne lan bu. Yani ne oldu şimdi. Sen bu kadar dakika her açıdan nefret edilebilecek tonlarca karakter yarat, orta anadolu irfanının en güzel özellikleriyle bezeli aşırı kötülük (yani evil manasında) dolu bir olay anlat sonra gel olabilecek en problematik şekilde bitir. Vallahi ayıp billahi ayıp. Yazılan karakterlerin basitliği (iyi manada) ve anadolu irfanı sosu aşırı gerçekçi aşırı nefret edilesi insanlar yaratmış. Hikayede buram buram anadolu kokuyor ama bu son nedir babacım. Ne olur kaçırdığım bir yer bir detay falan olsun da sonu bu şekilde bağlamamış olsunlar. Ya herşeyi 1500€ 'ya bağlayıp bitiremezsin ya. Her şeyi saf insanın saf sevgisiyle bağlayamazsın. Yani başka bir hikaye anlatıyor olsan yaparsın ama bu kadar ağır duygular yüklediğin bu kadar kötülük ki saf kötülük bu iç güdüsel kötülük yüklediğin şeyi böyle bitiremezsin hiç kusura bakma. Kötülüğü Eve

Mutant Year Zero: Road to Eden ✅ 73

Resim
2018, by Bearded Ladies Harbiden böyle mi bitirmeyi uygun gördünüz. Yani Sırf dlc ya da ikinci oyun için mi böyle bitti. Hayır iki durumda da bok gibi bir son. Zaten oyunda bir yerden sonra Elder'ın aslında doğruları söylemediğini anlamamamız ve bu sona şaşırarak bir tatmin mi yaşamamız gerekiyordu. Resmen hayal kırıklığı. Son kısma bir ek olarak bir eksi daha söyleyeyim, hikaye anlatıcısı keşke değişebilir olsaymış. Bormin'i çıkarabildiğim ilk andan itibaren çıkardım ve bir daha yüzüne bile bakmadım. Eee haliyle Bormin'e karşı herhangi bir sempatim yok ve hikayeyi anlatması bağlanamadığım bir karakterin görevi olmamalıydı sanki. Onun hikayeyi anlatmasındansa o seçtiğim üçlüden birisi hikayeyi anlatsa ya da bambaşka biri anlatsa daha iyi olurdu. Tabi bu seslendirme yazma açısından falan bir ekstra olarak eklenebilir ama buna anlatım dizaynına küçük bir dokunuşla da başka bir şekil verilebilirdi.  Onun haricinde ben gerçekten eğlendim. Taktiksel açıdan aşı

Tek Kişilik Dev Kadro ✅ 41

Resim
2005, by Ali Taner Baltacı Tamam belki çocukluktan hatırladığım ve taklit ettiğim her karakterin ve daha sonraki karakterlerin babası gibi bu ve birkaç farklı stand-up daha fakat bu çok eskimiş be ya da ben artık doymuşum bu tarz komedilere. Her şakayı karakteri az çok biliyorum ve belki de bu yüzden eğlenemiyorum. Komedi bazen vefasız olabiliyor. Bazı espriler de en fazla 2-3 defa maruz kalınca sıkıcılaşıyor ve bu da onlarla dolu olan bir gösteriye dönüşmüş artık. Baydı yani beni ama sağ olsun vakti zamanında komedi anlayışıma ve taklit anlayışıma etkisi büyüktür. Bir çocuk için bir karakteri başka başka düzlemlere koyarak bir anlatı oluşturmak çok beyin açıcı bir şeydi. Burada da onun örnekleri tonlarca var. Anlatı olarak bakılınca hep bir düzlem kayması var ve insanın buradaki komediden yararlanabilmesi için aktif olarak hayal gücünü de kullanması gerek aslında bu çok hoş bir şey fakat gel gör ki 2020 yılı itibariyle bu yaşlı çocuğa artık pek anlam ifade etmiyor ve de kom

Penguin's Memory: A Tale of Happiness ✅ 66

Resim
1985,  by   Shinji   Kimura Tamam belki biraz fazla ucuz ama ucuz da olsa duygusal be abi. Böyle o içinden sökemediğin karanlıklara bu kadar ucuz bir enstrümanla ulaşmak gerçekten bir başarıdır bence. Tamam eksikleri var, öyle bilinmedik bir şey de anlatmıyor ve senaryo daha doğrusu olay örgüsü olarak ucuz oğlu ucuz ama bir şey var. Böyle derinden  derinden  hissedilen hafif ama yoğun tanıdık bir şey.   Delta savaşından dönen penguenimizin savaş sonrası travmalarını atlatması için yola çıkması ve bu yolculukta yeni bir hayata başlaması şeklinde bir  hikaye . Herhalde binlerce kez üzerine film ya da bir fikir işi yapılmış bir tema. Tek farklılık burada karakterlerin penguen olması. Gerçekten anlam da veremiyorum penguen tercihine pek ama o dönemde yapılan bu seçim internet çağı için inanılmaz bir  reklamabilite  sağlayan bir şeye dönüşmüş. Meme. Filmle alakalı en güzel şey bu çocuksu havaya çok  absürd  kaçan bir ana karakter ve ağır temalar anlatması sanırsam. Zaman ve mek

Av Mevsimi ✅ 69

Resim
2010, by Yavuz Turgul Ne iyi ne kötü bir film. Aslında iyi olmaya daha bir yakın fakat kendi kendini geriye çeken bazı şeylere sahip olduğu aşikar. İlkin sahnelerin arasındaki kopukluklar beni dışarı itiyor, kendimi filme tam konsantre ve içinde hissetmeme engel oluyor. Ama bir an bile ilginçliğini yitirmiyor. Bu kriminal temalı şeylerin hep barındırdığı bir özellik. İzlemek sıkıcı bşr eylem olmadı asla, sonunu merakla bekledim ve genel senaryo akışı olarak beğendim. Sanki bir dizinin iyi bir bölümü gibiydi, bu hem polisiye temasının genel alışılmışlığıyla alakalı hem de günlük hayatın iyi kötü bir parçasıyla alakalı olması ayrıca iyi yazılmış olmasıyla alakalı. Belki içinde hissettirmiyor ve tam olarak içine çekemiyor fakat olayı iyi anlatıyor. Burada bir fire daha işin içine giriyor duyguları vermekte aksıyor. Bu eksiklik, film kendini ve karakterleri ne kadar iyi anlatsa da duygusal bir bağlanmayı zor kılıyor ve karakterleri kabullenmek biraz zorlaşıyor. Dizi benzetmesini s

Nausicaä aus dem Tal der Winde ✅ 100

Resim
Şimdi ne yazayım ben. Ne diyeyim de deneyimimi tanımlayayım. Hayır en başta nasıl (amacı unutmamak için yazan bir adam olarak) unutabilirim ki bu deneyimi tekrar hatırlamak ihtiyacı hissedeyim(hastalık kaza bela hariç tabi). Yani o kadar kaliteli büyüdü ki manga aklım almıyor. 7 kitapta nereden nereye geldik. Gözümde zaten filmiyle aşık olduğum bir yapıttan öyle bir üzerine koydu öyle büyüdü ki ben bu esere aşık olabilecek kadar yetkin değilim ben bu tanrısal parlamaya bakabilecek gözlere sahip değilim. Ben bu kitaba ancak tapabilirim. Desem ki şunu beğenmedim kendi kafama vurur ne haddine ulan köpek derim. Yani film iyi ki buradaki her şeyi anlatmamış ki zaten anlatamazmış da böyle bir deneyime kapı açtı o da bir kenarda dursun.  Yani bir kitabın bu kadar içeriği içinde barındırması bazen korkutucu geliyor. Bu arada içerik derken ne kadar ayrıntılı gibi şeklinde değil daha abstrakt ve soyut pek çok şeyin dokunması anlamında, duygusal manada çok yoğun ve derin bir içerik. Hem

Skyrim ✅ 54

Resim
Ve benim nöbetim biter. Demek yıllardır ağızlardan düşmek bilmeyen, dünyanın en mükemmel açık dünya oyunu gibi görülen (en azından bir dönem) buymuş. Ama ben bir şey söylemek istiyorum. Maalesef bu oyun o kadar da iyi bir oyun değil. Hatta bırak o kadarı iyi bir oyun değil. Bu oyun olsa olsa tek bir şey olabilir, bir sıfat, "çok". Oyun sadece birşeylerin fazla fazla olmasıyla çarkını döndüren ve akıllara kazınmış bir halde. Hikayesi ilgi çekici değil, yan hikayelerin büyük çoğunluğu çok kötü çok az bir kısmı ana hikayeden de iyi, level dizaynları sıkıcı ve tembel, oyunun her şeyi ama her şeyi ilk 30 saatten sonra hatta belki daha da önce aşırı bir şekilde tekrara düşmeye başlıyor buna bahsettiğin ve bahsetmediğim dizaynlardan, mekaniklere, hikayelerden, diyaloglara başından sonuna her ama her küçük ve büyük parçasında aşırı şekilde tekrar var ve bu oyunu banal, sıkıcı iğrenç bir 5 slaytlık gösterinin  200 saat baştan başlayıp aynı şeyleri göstermesi gibi etki ediyor. Sa