Kayıtlar

Mad Men Sezon 1 ✅⏬ 33

Resim
Bu dünyada anlamadığım çok şey var. Mesela Türk dizileri neden bu kadar kötü olmalarına rağmen bu kadar çok izleniyorlar. Kötü senaryo kötü çekim teknikleri ve 2 saat kadar süren işkence. Bunun sebebi ne? Bu kültürel bir durum olsa gerek. 80'lerde evlere gelen az sayıda televizyon ile bir şeyler izlemek kültürü oluştu önce. Sonra bu kültür bir anda bir topluluk kültürüne evrildi. Toplulukla eğlenmek her zaman daha kolay olmuştur (dönemin dizilerinin iyi veya kötü olduğunu bilmeyerek) kötü bir şey de çıksa izlemek zor olmaz. Biraz ileri sarıp günümüze geldiğimizde dizi izlemek bir topluluk eğlencesi olmaktan sıyrılmış durumda. Çünkü herkesin artık bir televizyonu var ve televizyon izlemek evlere doluşmak için artık geçerli bir sebep değil. Ama bu kültürün getirdiği o zamanların artısı olan bir eksi var dizi süreleri. İnsanlar bu sürelere alıştığından artık pek değiştirilmek istenilmiyor bu süreler ve insanlarımızın çoğuda alışmış gözüküyor. Ama konumuz Mad Men ve bu dizi ne uz

The Big Lebowski ✅ 74

Resim
Bir karakterler hikayesi. Bunu tam olarak nasıl açıklarım bilmiyorum fakat şu an aklımdan geçen tek düşünce bu. Bunu Monthy phytonda da düşünmüştüm ve oradaki halini karakterler olarak doğru, genel olarak yanlış bulmuştum. Ama burada her şey bir karakterler hikayesi çıkartmaya çok uygun. Karakter karakter derken ne anlatmak istediğimi şöyle anlatayım. Bazı hikayeler başlamak ve bitmek için vardır. Anlatacakları enteresan bir şey ve bunları anlatacak insanları vardır. Bunlarda karakterlerdir. Ama hikaye bir son bulmak amacında değil ve daha çok anlatanları anlatmak çabasındaysa ya da ön planda olanlar anlatanlar ise bu bir karakter hikayesidir. En azından benim gözümde. Ve burada da tam olarak bir hikayeden bahsedemeyiz. Çünkü burada aslında anlatılacak bir şey yok. Hikayenin orada olmasının tek sebebi karakterlerin bir dünyaya ihtiyaç duyması. Öncelikle şöyle bir adamı izlediğimizi unutmayalım. Kendisi hayattaki hiçbir şeye önem vermeyen aylağın teki ve sikik bir halı için girm

Virginia ✅ 49

Resim
Pek çok açıdan baktığınızda doğru sanat seçimlerinin yapıldığı bir oyun görüyorum. Bir sanat filmi edasıyla kullanılan birinci şahıs kamera açısı, müzikler, konuşma olmadan anlatılan hikaye çok güzel ve yakışmış seçimler ama... Cüceler o kadar derine kazdı ki bu bir oyun olmaktan çıktı. Ben pek çok oyun olup olmadığı tartışmalı şey oynadım ve hepsinin bir oyun olduğuna kanaat getirdim. Çünkü kontrolde olduğum hissi, hikayeyi devam ettiren kişinin ben yani oyuncunun olduğu hissini hiç kaybetmedim. Mekanikler açısından bakılınca bu da öyle bir oyun gibi duruyordu fakat bir yerden sonra direksiyonda olma hissini kaybettim. Çünkü oyun anlaşılmamaya kendini anlatmamaya karar verdi. Hiçbir çözüm yapılmadan geniş bir düğüm kısmı konuldu önüme ve benden bunu anlamam beklendi. Yani yapımcıların sanat tercihlerinden biri olan hikayeyi açıklamamak bunu bir oyun olmaktan çıkarıp bir filme dönüştürdü. Bir animasyon filmi olarak tüketmiş olsam daha mutlu ayrılırdım. 55

Der Mann ohne Eigenschaften 🔁

Uzun zamandır yarıda kitap bırakmıyordum. Genelde kötü olduğu için bir şeyleri okumaktan oynamaktan ve izlemekten vazgeçerim ama bu sefer konumuz bu değil. Bu sefer sorun bende. Kendim için yanlış bir kitap tercihi yapmışım. Şu anda bu kitabı okuyabilecek hiçbir özelliğe sahip değilim. Öncelikle kitap gerçekten anladığım kısmı ile çok ilgi çekici. Anladığım kısım diyorum çünkü kitap çok kolay anlaşılacak bir kitap değil. Kendisi o kadar aforizma ağırlıklı bir hikaye ve bir zaman dilimi anlatıyor ki bırakın kitabın ana dilinden okumayı, kendi ana dilimde okusam bile anlayamayacağım bir şey ile karşı karşıya kaldım. Bu demektir ki yanlış bir seçim yapmışım. İlerleyen zamanlarda kitap seçimlerimi daha mantıklı yapmalıyım demek. onun haricinde bu kitap gerçekten ilgimi çekti diyebilirim. İlerleyen bir zamanda niteliksiz adamı okumaya uygun nitelikleri kazandığımda geri dönmek için bu kitaba ara veriyorum. Geri döndüğümde de kontrol etmek amacı ile Ulrich'in içinde bir boşluk olduğunu

Daredevil 3 ✅ 82

Resim
Wuhu! Ne sezon ama kavgalar, dövüşler, entrikalar, gerçekler, yalanlar, manipülasyonlar, duygular, kurallar falan. Hiç beklemediğim derecede iyi bir sezon izledim ve herhangi bir dizide izlediğim en iyi sezonlardan biri. Ama en iyisi değil. Bu sezon için kesinlikle Netflix çok çalışmış. Her şeyi doğru yapmak, doğru planlamak, doğru çekmek... kesinlikle mükemmel bir iş. İzlerken bir an olsun sıkılmadım, bir an olsun gereksiz dediğim bir yer olmadı. O kadar fazla doğru ve güzel sahneye sahipti ki hepsini akılda tutmak çok zordu. Diğer sezonlarda sevmediğim şeyler gitmiş ya da azalmış bir halde başarılı bir hikaye ve başarılı diğer pek çok şey ile beraber diziyi bitirdim. Ama en iyisi hala değil. Peki sorun ne? Burada aslında diziyle ilgili anlatılabilecek o kadar çok iyi şey var ki nasıl bir kötü, bir eksi bulup diziye bok atacağımı ben de merakla bekliyorum. En azından bu eksileri bulup yazmak daha eğlenceli olur diye düşünüyorum. Sonuçta herkes sezon ile alakalı güzel güzel şe

Dancing Quietly ✅ 30

Resim
Ah be babacım be. Ya harcamayın şu potansiyelinizi şöyle ya. Yapın güzel bir film izleyelim güzel güzel ama yok illa bir yerinde batıracaksınız değil mi. Şimdi film gerçekten iyi başladı hani olur ya Cannes'da ödül almış filmler onlar gibi bir açı onlar gibi saklanmış bir konu falan. Belli bir şeyler anlatacak film. Oyuncular göze hoş geliyor batmıyor. Oyunculuklar kötü değil. Görüntü falan ilerledikçe daha güzel gelmeye başlıyor sonra bam... sekans araları açılmaya başlıyor. Sekanslar ilerledikçe sayı artıyor, sayı arttıkça aradaki boşluk artıyor ve boşluk nedense hiç dolmuyor. Sekanslar bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama yok olmuyor, bağlayamıyor. Doğal hızında ilerler bir halde iken zaman kavramı izleyici için yok oluyor. Hayat neden olduğunu bilmeden boka sarıyor. Geçerli sebepler olmadan bir şeyler oluyor. Mantıksal boşluklar artıyor da artıyor. Ama bir şey var: Ana Tema. Film bir depresyonu anlatıyor değil mi. Bunu izleyiciye vermek için hiç üzerine gidilmiyor. Çok

Turmoil ✅ 68

Resim
Yine aynı bok olacak ama bir kere daha buna girmezsem içimde kalacak. Konu bir önceki yazıda bol bol dile getirdiğim bir ürünü öğrenmeye çalıştığın dilde tüketmek. Ama bu sefer bakış açımı biraz daha değiştirip aslında oyunların bunu gerçekleştirmek için doğru ortam olmadığı ile alakalı boş yapacağım. Oyunlar öğrenme eğrisinde, dil öğretmek konusunda bana göre pek başarılı gelmiyorlar. Evet İngilizce öğrenmemde büyük payları olduğu yadsınamaz fakat oyunların öğreticiliği daha refleks, el göz koordinasyonu, strateji gibi şeylere daha yatkın. Bir oyunu Japonca oynadığımızı varsayalım, az birazda Japonca bildiğimizi. Menüyle tanıştığımız ilk andan itibaren neyin ne olduğunu öğrenmek amaçlı keşfimize başladığımızda beynimizin öncelikli olarak dili öğrenmeyi değil refleks olarak neyin nerede olduğunu kaydetmeye başlar. X kelimesi neyi ifade ediyorsa ifade edilen şeye ihtiyaç anında X'e nereden ulaştığımız hangi tuş kombinasyonları ile ona vardığımız aklımıza gelecek. X'in keli