Kayıtlar

Watchmen ✅ 85

Resim
Çizgi romanlarla pek haşır neşir değilim. Her ne kadar farklı bir medyum gibi olsalar da o temellerindeki kitap yani yazılı basın kısmı hep ama hep bende daha ağır basıyor. Aslında bu pek çok okuyucusu için de böyledir zannımca ama çizgi romanları okumak farklı bir stil gerektirir hep. O kelimelerin canlandığı aklınızda bir yansıma yarattığı şeyler sizin değil zaten çizer tarafından belirlenmiş bir haliyle karşınızdadır. Şimdi durum böyle olunca beynim zaten Watchmen'i okurken kendi hayal gücü ile yansıtamamanın hep bir burukluğunu yaşadı. Ayrıca çoğu zaman çizimlere daha fazla zaman ayırmak gerekirken sanki hep yüksek hızlı trende dışarıya bakmak gibi cereyan etti. Bu da içimde hep bir ulan yanlış mı okuyorum sorusuyla beni rahatsız etti. Bunlar deneyim benden kaynaklı negatifleri olarak göz önüne serilebilir. Ürüne geçersek bu sadece bir çizgi roman veya bir kurgulanmış yazı değil. Bu tek bir konuya ya da temaya basan bir şey de değil. Bu ilk bakışta belki fark edilmeyece

Nausicaä of the Valley of the Wind ✅ 100

Resim
Hayın İnsanlar Bir filmde bir insan daha neleri verebilir. Bu sanki dünyadaki yapılmış tüm Masterpiece derecesi şeylerin toplamı gibi. Zaten bir şey o seviyeye gelmişse bu hem onların toplamı hem de onlardan biri olduğu anlamına gelir. Nausicaa bana bir izleyici olarak çok farklı hissettirdi. Bu benim gibi arayışta olanların içini hoş bırakan bir ürün. Bu ürün iyi kalpliler (kendimi buraya dahil etmiyorum) için cehennem olan dünyanın hem nasıl kurtarılacağını hem de neden kurtarılamayacağını anlatıyor. Bu filmin evreninde geçen olay ve olaylar aslında dünyada hep sürmekte olan bir döngünün eseri.  İnsanın iyi kalpten uzaklaşışının. Dünyaya geldi geleli içinde bulunduğumuz her an, yaşanan savaş sırf bu yüzden. Arayanların, belki inançlıların, ona ihtiyaç duyanların tek ortak noktası ona olan bağlılıkları. Prenses bizim hepimizin ihtiyacı olan tek şey. (aradığını bilmeyenlerin bile bir yerden sonra ona bel bağladığı dünyanın tek ve en gerçek prensesi.) Doğanın bize karşı olan ö

Sürgün Gezegeni ✅ 66

Resim
Bu nasıl olmuşta arada kaynamış anlamadım. Sürgün gezegen okudukça açıldığını düşündüğüm ama bir türlü o istenilen seviyeye ulaşamayan bir kitap gibi kaldı hatırımda. Öncelikle kitabın ilk kısmında hiçbir şey bilmeden lap diye betimlemelere dalınca kafamda nasıl bir şey canlandırmam gerektiğini baya bir düşündüm. Gerçekten görsel olarak nasıl bir dünyaya ve insanlara sahip olduğunu kafamda oturtmak çok zamanımı aldı. Biraz ilerleyip kafamda bir şeyler oluşmaya başlayınca kitap zevk alınabilir bir hale geldi. Kitabın teması gerçekten çok kaliteli ve (yazar hakkında önemli bir bilim kurgu insanı olduğu dışında pek bilgim yok benim öküzlüğüm) sanırsam bu kitapların bir seri özelliği kazanmasındaki şey de bu. Gelişmiş bir insanlık ve farklı farklı gezegenlerde yaşadıkları şeyler gibi bir şey olması lazım. Sahip oldukları kurallar gelişmişlik seviyeleri ve gidilen gezegendeki yaşam formlarıyla beraber gerçekten çok yoğun bir temele sahip oluyor kitap ama... Ama bu kitap bana bir türl

Doktor Moreau'nun Adası ✅ 76

Resim
wow Epeeey uzun aradan sonra bir kitabı adam akıllı okuyup bitirdim. Bu tatil benden çok fazla şey alıp götürecek olsa da en azından içimde kitap okumaya dair bir kıvılcımı yeniden yaktı. Kendimi tekrar okumaktan zevk alır, kendimi kitaba kaptırmış bir halde görmek beni mutlu ediyor. Evet kitaplar tükçe şimdilik ama eğer başarılı bir geçiş sağlarsam bunu tüm dillere ve konulara yayabilirim sanırsam. Ki bu kıvılcım sadece kitap okumakla da sınırlı değil. bu aralar konusu ilgimi çeken uzun uzun yazıları bile okurken bulabiliyorum kendimi. Biraz ileri sara sara olsa da farklı türde bir şey okuyor olabilmek de bir kazanım sanırsam. Tabi biz asıl konuya gelelim Moreaunun Adası. Öncelikle konu olarak beklediğimin biraz dışında biraz içinde bir kitap buldum. İçinde çünkü kitap arkasını okuyunca Chimera falan diye düşündüm, dışımda çünkü tam olarak chimera yok ve asıl odak biraz farklı. Bu kitap bence bilim kurgu olduğundan daha çok gerilim kitabı. Bu da kitabı benim için ilgi çekici kı

The Eric Andre Show Sezon 1-2-3-4 ✅ 75

Resim
Ne neden izlediğimi bildiğim, ne de neden kendimi bir şeyler yazmak zorunda hissettiğimi bilmediğim o malum yerdeyiz. Bu program dahil olduğu medyumun herhangi bir özelliğine uygun değil aslında. Son dönemde daha çok müzikte görmeye alıştığım her şeyi birbirine karıştırarak kaosta düzen arama halinin bir televizyon, talk show, sketch, parodi, absürtlük ve iğrençliğin karışımı sanırsam. Yani ne beklediyseniz asla bulamayacağınız ama farklı bir şey bulacağınızın kesin olduğu bir ürün. Düşünüyorum aslında bütün olarak her sketch showu gibi hiç ilgiyi elde tutucu değil, kısa ekran süresi ve absürtlüğü ile de ciddiye alınası bir yerde de değil ama komik ve öyle kısa komik anlar değil kısa komik ama hatırladıkça güldüren anlar. Benim aklımda en çok güldüğüm bölümler kamera karşısındakilerin de kendilerini gülmemek için tuttukları anlar. Sadece show runnerların değil konuklarında dahil olduğu anlar hep daha bir eğlenceli. Öyle yani bitmemiş te bir program olduğundan benden bu kadar ge

Mayıs Sıkıntısı ✅ 71

Resim
Şimdi en  büyük sıkıntıyla yani benim filmle olan sıkıntımla başlayalım. Filmin ilk yarısı çok güzel hatta neredeyse mükemmele yakın gibi olsa da ikinci yarı dehşet-ül vahşet derecede sıkıcı. Yani filme filme özel bir ilgim oluştu benden gördüklerim anlattıkları ve bazı planların içerdikleri ile fakat ikinci yarısında bu yoktu. Sanki anlamadığım bir dilde konuşulmaya başlanmış gibi oldu biraz. Asıl anlamadığım dil değişti fakat karakterler nasıl bu kadar (en azından bir, yani ana karakter) nasıl bu kadar değişti ben onu anlayamadım. İlk yarıda yaptıkları çizdiği portre ile hiçbir bağlantısı yok gibiydi. Tabii bu da filmin kurgu seçeneklerinden biri olabilir. İlk başta sadece bir aileyi ziyarete gelen bir oğul gibiyken ikinciside bir otoritesi olan bir amacı olan bir işi olan yönetmen karakterine bürünnülmüş gibiydi. Ama ilk yarı... İlk yarı öyle değildi işte. İlk yarı herşey daha samimi daha gerçekçi daha içtendi. Yer oldu kendimde gördüğüm duyguların tezahürünü farklı farklı karakte

Parasite ✅ 94

Resim
Yani nasıl oldu da okulla olan ilişkime bu film dahil oldu bilmiyorum. Bu iyi mi oldu kötü mü oldu onu da pek bilmiyorum ama bir şekilde Parasite'ı izledik. Parasite'ın bence yaptığı en iyi şey o komedik dürtülerini bir an dahi bırakmaması ve belki ucuz sayılabilecek bir komedi olmasına rağmen buna aşırı derece iyi bir derinlik kazandırabilmesi. Bu derinliği farklı sekanslar ile filme farklı katmanlar ekleyerek yapılıyor. İlk başta bir gariban ailenin para kazanmak için bekli komik ama oldukça şeytani planının tıkır tıkır işlemesiyle başlıyor. Bu her ne kadar şeytani de olsa işleyen plan seyircilere o kadar da şeytani aktarılmıyor çünkü garibanlarımız tatlı, aslında iyi kalpli ama dara düştükleri için böyle olan insanlar gibi algılanıyor biz tarafından. Sonra hiç beklenmedik bir misafir ve o misafirin de sahip olduğu derinlik ile bir bakıyoruz film bambaşka bir yere hale gelmiş. Artık kimse izleyicinin gözüne o kadar da masum gelmiyor sanırsam. Görüyoruz ki gariban da gar